Abstract:

Amaç: Başa çıkma stratejilerinin, inkontinans gibi yaşam kalitesini etkileyen durumlarda önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, inkontinansı olan ve olmayan kadınların başa çıkma tutumlarının ve inkontinans sıklığının incelenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Kesitsel-tanımlayıcı tipteki çalışma, Türkiye'nin güneybatısında yer alan bir Sağlıklı Yaşam Merkezi'ne başvuran 417 kadın ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma verileri, Uluslararası İnkontinans Anketi Kısa Formu (ICIQ-SF) ve Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği (BÇTDÖ) kullanılarak toplandı. Bulgular: Çalışmaya katılan kadınların %34.8'inde inkontinans olduğu ve stres tipi inkontinansın daha fazla görüldüğü bulunmuştur. İnkontinanslı olan ve olmayan kadınlar arasında sorunlarla başa çıkma tutumlarının benzer olduğu saptanmıştır. İnkontinanslı olan ve olmayan kadınlar arasında sorunlarla başa çıkma tutumlarının benzer olduğu ve kadınlarının daha çok işlevsel olan duygu odaklı ve problem odaklı tutumlarını kullandıkları saptanmıştır. İnkontinanslı kadınlarının işlevsel başa çıkma tutumlarından problem odaklı olarak "geri durma" tutumunu duygu odaklı olarak "kabullenme" tutumunu ve işlevsel olmayan başa çıkma tutumu olarak "inkar" ve "davranışsal olarak boş verme" tutumlarını, inkontinans olmayan kadınlara göre daha fazla kullandığı saptanmıştır. Sonuç: Kadınların, yaklaşık üçte birinde inkontinans olduğu ve kadınlarının problem odaklı ve duygu baş etme yöntemlerini daha çok kullandıkları saptanmıştır. Üriner inkontinans tedavi edilme şansı olmasına rağmen topluma majör fiziksel, psikososyal ve ekonomik etkileri bulunan, kadınlar tarafından çoğu zaman sağlık kurumuna rapor edilmekte ve tedavi olmakta gecikilen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Keywords: