COVID-19 salgınının küresel çapta yayılması ile birlikte sosyal mesafe, karantina ve sokağa çıkma yasakları da dünyanın dört bir yanında daha yaygın hale geldi. Hükümetler, COVID-19’un yayılmasını önlemek için sosyal yaşama acil kısıtlamalar getirdi. Bunlar, uzaktan eğitim ile uzaktan çalışma önlemlerini ve kalabalık ortamlarda gerçekleştirilen etkinliklere yönelik kısıtlamalar getirmeyi içermektedir. Sosyal izolasyon kısıtlamaları, insanların gündelik rutinlerinde ve ruh hallerinde ani değişiklikler ortaya çıkarmış ve bu durum, bilhassa çevrimiçi oyunlar ve sosyal medya olmak üzere dijital eğlence tüketiminde de artışa yol açmıştır. İnternet kullanımı, çeşitli sosyal faydalar sağlasa da aynı zamanda bazı insanlarda bir takım psikolojik veya zihinsel sorunlara yol açabilmektedir. Bu makalede, pandemi döneminde yapılan araştırmalar ve raporlardan yola çıkılarak teknoloji bağımlılığı ile ilgili bulgular sosyolojik bir bakış açısıyla incelenecektir. Teknoloji bağımlılığının ne olduğu ve pandemi döneminde nasıl bir risk faktörü olarak ortaya çıktığı açıklanacak ve çeşitli bilimsel araştırmalardan elde edilen bulgulara dayandırılarak, teknoloji bağımlılığı olgusu alt grupları dahilinde incelenecektir.
With the worldwide spread of the COVID-19 epidemic, social distances, quarantines and the ban on the street have become more widespread throughout the world. The governments brought urgent restrictions on social life to prevent the spread of COVID-19. These include remotely learning and remotely working measures and restrictions on activities carried out in crowded environments. Social isolation restrictions have led to sudden changes in people’s daily routine and mood, and this has led to an increase in the consumption of digital entertainment,
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|