Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 ASOS INDEKS
 Görüntüleme 154
 İndirme 21
Hanefî ve Mâlikî Usûl Âlimlerinin Mürsel Hadis Yaklaşımı
2022
Dergi:  
Tokat İlmiyat Dergisi
Yazar:  
Özet:

Hadisçiler nezdinde mürsel hadis tabiînin Hz. Peygamber’den aktardığı hadis şeklinde tanımlanmıştır. Usûl âlimleri ise hadisçilerin aksine, senedinde inkıtâ bulunan hadisler için mürsel terimini kullanmışlardır. Onların yapmış olduğu tarif göz önüne alındığında senedinde inkıtâ bulunan mu‘dal ve muallak gibi hadislerin de mürsel terimi altında değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Nitekim usûl âlimlerinin mürsel diye isimlendirdikleri hadisler incelendiğinde sadece tabiînin Hz. Peygamber’den rivayet ettiği hadisler için bu terimin kullanılmadığı görülmekte bilakis etbâu’t-tâbiîn veya başka bir tabakadan bir ravinin, Hz. Peygamber’e isnad ettiği hadis de mürsel olarak isimlendirilmektedir. Hadisçiler, senedinde bulunan kopukluk nedeniyle mürsel hadisi zayıf kabul etmiş ve hüccet olmaya elverişli olmadığını belirtmişlerdir. Usûl âlimlerinin ise mürsel hadis hususunda farklı bir yol takip ettiği görülmektedir. Çalışmamızda Hanefî mezhebinin mürsel hadis yaklaşımı sorgulanmış ve Hanefi usûlcülerin mürsel hadisin hücciyetine dair öne sürdükleri argümanlar incelenmiştir. Çalışmamızda öncelikle Ebû Hanîfe’nin (ö. 150/767) mürsel hadis yaklaşımı tespit edilmeye çalışılmış sonrasında ise başta Îsâ b. Ebân (ö. 221/836), Ebu’l-Hasen el-Kerhî (ö. 340/952), Cessâs (ö. 370/981), Debûsî (ö. 430/1039), Pezdevî (ö. 482/1089) ve Serahsî (ö. 483/1090) olmak üzere Hanefi usûl âlimlerinin bu konudaki yaklaşımı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma neticesinde bazı Hanefi usûlcülerin, ilmi derinlik ve yetkinliği bulunan âlimlerin mürsel rivayetlerinin kabul edilmesi gerektiğini belirttikleri saptanmıştır. Bu görüşe göre ilmi yetkinliği bulunmayan kimselerin mürsel rivayetleri ise reddedilmelidir. Ayrıca Hanefi usûl âlimleri arasında mürsel hadisi müsned hadisten daha kuvvetli görüp böylece müsned hadisi mürsel hadise önceleyen âlimler de bulunmaktadır. Zira onlara göre hadisi mürsel olarak rivayet eden kimse, rivayette bulunup ismini zikretmediği kimsenin güvenilirliğini üstlenmiş yani uhdesine almış bulunmaktadır. Hadisi müsned olarak rivayet eden kimse ise ravinin sika olup olmadığını araştırmacıya havale etmiştir. Çalışmamızda ayrıca İmam Mâlik’in mürsel hadis yaklaşımı irdelenmiş mürsel hadisi kabul edip etmediğiyle ilgili iki farklı rivayet tartışılmıştır. Kimileri onun mürsel hadisi hüccet olarak kabul ettiğini söylerken kimileri ise onun mürsel hadisle ihticac etmediğini savunmuştur. Bu nedenle de İmam Mâlik’in Muvvvata adlı eseri de göz önünde bulundurularak, pratikte hangi iddianın doğru olduğu tarafımızca tespit edilmeye çalışılmıştır. Daha sonra ise Maliki usûlcülerin mürsel hadis yaklaşımı ortaya konulmuş ve mürsel hadisin hücciyeti noktasında ne gibi kriterleri esas aldıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Maliki usûl âlimlerinin büyük bir çoğunluğu, ravinin sika olması durumunda mürsel olarak aktardığı rivayetinin kabul edileceğini söylemişlerdir. Maliki mezhebinde, mürsel hadisin hücciyeti kabul edilmekle beraber farklı birtakım görüşlerin de bulunduğu belirtilmelidir. Zira Maliki usûlcülerden Ebu’l-Ferec Amr b. Muhammed el-Mâlikî (ö. 330/941), ile Ebû Bekr el-Ebherî (ö. 375/986) gibi âlimler mürsel hadis ile müsned hadis arasında hücciyet bakımından bir farkın olmadığını dile getirirken Ebû İshâk İsmâil el-Basrî (ö. 282/895) ile Ebû Bekr b. Cehm (ö. 329/940) gibi bazı âlimler ise mürsel hadisin hüccet olarak alınamayacağını belirtmişlerdir. Ayrıca mürsel hadisi, müsned hadise önceleyenler olduğu gibi farklı birtakım kriterleri şart koşanlar bulunmaktadır. Usûl âlimleri, hadis ile ilgili görüşlerini çoğunlukla kaleme aldıkları fıkıh usulü eserlerinde beyan etmişlerdir. Bu nedenle genellikle “Kitabu’l-Ahbar” başlıklı bölümlerde konuyla ilgili düşüncelerini paylaştıkları görülmektedir. Nitekim fıkıh usûlü eserlerinde çok sayıda hadis usûlü ile ilgili konunun bu tür başlıklar altında ele alınıp incelendiği müşahede edilmektedir. Usûl âlimlerinin hadis ve sünnete yaklaşımlarına dair ülkemizde yapılan bilimsel çalışmalar henüz istenilen düzeye ulaşabilmiş değildir. Bu nedenle de çalışmamızda Hanefi ve Maliki usûl âlimlerinin mürsel hadisle ilgili ortaya koymuş oldukları yaklaşım ana hatlarıyla ele alınmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler:

null
2022
Yazar:  
Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler










Tokat İlmiyat Dergisi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 292
Atıf : 384
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini