Bir dilin söz varlığının tespiti o dilin tarihsel değişimine ve gelişimine ışık tutmaktadır. Özellikle de söz varlığının çekirdek yapısını oluşturan temel söz varlığının niteliğini ortaya koymak dikkate değer bir husustur. Dilin kendi yaratma ve türetme becerisiyle oluşturulmuş olan bu sözcükler dilin yapısını ve mantığını açıklamaktadır. Bu noktadan hareketle Türk dilinin söz varlığındaki değişim ve gelişim sürecini betimlemek adına dilin en arkaik özelliklerini taşıyan Eski Türkçe döneminde Türk dilinden ayrılan başta Tuvaca, olmak üzere Altayca ve Hakasçanın zaman kavramına ait söz varlığı bu çalışmada incelenmiştir. Güney Sibirya Türk dilleri olarak adlandırdığımız bu dillerin söz varlığı bu dillere ait sözlüklerden taranmıştır. Bu kavram alanının Türk dilinin ilk sözlüğü olan Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan Divȃnu Lügȃti’t- Türk’teki durumu tespit edilmiştir. Daha sonra tespit edilen bu malzeme Türk dilinin en arkaik özelliklerini barındıran Güney Sibirya Türk dillerinde aranmıştır. Bu kavram alanına ait sözcüklerin o dillerde varlığını koruyup korumadığı, koruyorsa ne gibi ses ve şekilsel değişimler olduğu, korumuyorsa yerine hangi sözcüklerin kullanıldığı tespit edilmiştir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|