Dünyanın yaşadığı en son pandemi 1918 yılındaki İspanyol gribi olarak hafızalarda yer almaktayken, Dünya Sağlık Örgütü 2019 Aralık ayında Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılan, koronavirüs ailesinden olan Akut Respiratuvar Sendrom Koronavirüs-2’nin (SARS-CoV-2) neden olduğu bir pandemi duyurusunda bulundu. SARS-CoV-2 virüsünün sebep olduğu enfeksiyonun ateş, nefes darlığı ve akut solunum yolu semptomları ile seyreden ve Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) olarak adlandırılan bir klinik tablo olduğu tespit edildi. COVID-19 pnömonisi hastalarda asemptomatik seyredebileceği gibi pulmoner ödem, Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve/veya çoklu organ yetmezliğine de neden olabileceği kısa sürede anlaşıldı. Yapılan çalışmalarda COVID-19 hastalarında ARDS prevalansının %17 oranında görüldüğü ve oksijenasyonun sürdürülmesinin en büyük problem olduğu fark edildi. Takip ve tedavilerde COVID-19 pnömonisinde gelişen solunum yetmezliği ve ağır hipoksemi varlığında, ARDS tedavisinde kullanılan pron pozisyonunun adjuvan tedavi yöntemi olarak oksijenasyonun düzeltilmesi amacıyla kullanılabileceği ortaya konuldu. Pron pozisyonu oksijenasyonun kötüleşmesi (supin pozisyonuna göre PaO2/FiO2’de %20 azalma), uygulamaya bağlı komplikasyonların gelişmemesi durumunda (bası ülserleri, brakial pleksus hasarı, korneal/konjuktival hasar, fasiyal/periorbital venöz kateter ile ilgili problemler gibi), PaO2/FiO2 ≥150 mmHg, pozitif ekspirasyon sonu basınç ≤10 cm H22O, FiO2≤0,60 olana kadar en az 4 saat süre ile supin pozisyonu ile dönüşümlü olarak uygulanabilir. Biz bu yazı ile 68 ve 81 yaşında COVID-19 ön tanısı ile yoğun bakımımıza kabul ettiğimiz 2 olguda hipoksi tedavisi amacı ile uyguladığımız pron pozisyonunun sonuçlarını sunmayı amaçladık.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|