1869’dan itibaren korunmaya çalışılan taşınır ve taşınmaz eserler, bugün halen türlü hukuk boşlukları neticesinde anavatanından kopartılmaktadır. Hazirelerin ve mezarlıkların bir parçası olan mezar taşları taşınmaz eser statüsünde olmasına rağmen günümüzde bağlamından kopartılarak birinci sınıf bir sanat eseri gibi müzayedeler satılmakta ve müze nesnesi olarak dünyanın pek çok müzesinde sergilenmektedir. Türkiye’de hazireler, mezar taşları, mezar başlıkları, mezar tipleri ve süslemeleri gibi çeşitli alanlardaki çalışmalar ivme kazanmış olsa da mezar taşları kavramı üzerinden müzecilik, sergileme ve tarihi eser bilinci hakkında çokça çalışmanın olmaması dikkat çekicidir. Makalede yurtdışında sergilenen bazı Osmanlı mezar taşları örnekleri üzerinden tarihi eserlerinin bağlamından koparılması ve mezar taşı gibi “hassas” nitelikli eserlerin müzelerde sergilenmesi etiği üzerinde durulacaktır.
The movable and non-movable works, which have been sought to be protected since 1869, are now still separated from their hometown due to various legal vacations. Although the tomb stones, which are part of the June and cemetery, are in the state of unbeatable work, today the concerts are sold as a first-class art work and are exhibited in many museums in the world as a museum object. Although in Turkey works in various fields such as June, tomb stones, tomb headings, tomb types and decorations have gained impulses, it is remarkable that there is not much work on museum, exhibition and historical work awareness through the concept of tomb stones. The article will focus on the ethics of distracting historical works through some examples of Ottoman tomb stones exhibited abroad and exhibiting "sensitive" quality works such as tomb stones in museums.
Field : Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|