Görüntüleme
35
İndirme
8
Çarlık Rusya’sı ve Sovyetler Birliği dönemlerinin ardından kurulan Rusya Federasyonu’nun dış politikasında yeni eğilimler gözlenmektedir. 2000 yılı itibariyle iktidara gelen Vladimir Putin, güce dayalı militarist dış politika yerine enerji merkezli bir dış politika izlemiştir. Çarlık ve Sovyet döneminde ideolojik etkenlerle oluşturulan Rus dış politikası, Putin dönemiyle birlikte daha pragmatik bir altyapıya kavuşmuştur. Enerji hem Rus ekonomisinin hem de Rus dış politikasının kaldıracı olarak kullanılmıştır. Bu kapsamda Yeltsin döneminde özelleştirilen Gazprom ve Rosneft gibi dev enerji şirketleri Putin döneminde tekrardan kamulaştırılmıştır. Enerji merkezli yeni Rus dış politikasında en önemli aktörlerinden biri Gazprom’dur
New trends are observed in the foreign policy of the Russian Federation, established after the Tsarist Russia and the Soviet Union periods. Vladimir Putin, who came to power since 2000, has followed an energy-based foreign policy instead of a power-based militarist foreign policy. The Russian foreign policy, formed by ideological factors during the Tsarist and Soviet period, has gained a more pragmatic infrastructure with the Putin period. Energy has been used as a lift for both the Russian economy and the Russian foreign policy. In this context, giant energy companies such as Gazprom and Rosneft, which were privatized during the Yeltsin period, were privatized again during the Putin period. One of the most important actors in the new energy-based Russian foreign policy is Gazprom.
Alan : Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
