Aile içi şiddet olgusu, şiddeti uygulayanla şiddete maruz kalan kadar, şiddete tanık olanların da rol aldığı evrensel bir sorundur. Acil servisler aile içi şiddete maruz kalan kadınların aile/arkadaş ve polisten sonra yardım almak için en çok başvurdukları üçüncü yerdir. Şiddete maruz kalan kadınlar diğer kadınlara göre üç kat daha fazla oranda acil servise başvurmakta ve bu başvurunun kendileri için bir kurtuluş olduğunu düşünmektedirler. Araştırmanın amacı, acil servise belirli semptomlarla birden fazla başvuran kadınlardaki şiddete maruz kalma oranını belirlemek ve sağlık çalışanlarının aile içi şiddet vakalarını tespit etmelerine yönelik önerilerde bulunmaktır. Araştırma, 01/01/2005-31/12/2010 tarihleri arasında belirli semptomlarla birden fazla acil servise başvurmuş 18-65 yaş arası 204 kadının hastane bilgi yönetim sistemi üzerinden retrospektif olarak incelenmesi ile yürütülmüştür. Araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden kadınlar çalışmaya alınmış, hazırlanan anket formu kullanılarak aile içi şiddete maruz kalma oranları tespit edilmiştir. Çalışma kriterlerine uyan 80 olgu saptanmış, yaş ortalamaları 38,05±9,55(Min:23, Max:60) bulunmuştur. Olguların %87,5’inin (n=70) sözel şiddete, %72,5’inin fiziksel şiddete (n=58), %32,1’inin (n=25) cinsel şiddete, %23,8’inin (n=19) ekonomik şiddete, maruz kaldığı saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler; aile içi şiddetin tekrarlayan acil servis başvuru nedenleri arasında önemli bir yer tuttuğunu ve belirli semptomlarla acil servise başvuran kadınların şiddete büyük oranda maruz kaldığını göstermiştir. Acil servise birden fazla belirli semptomlarla başvuran kadınların aile içi şiddete uğrayabileceği göz önünde bulundurularak, acil servislerde aile içi şiddete standart bir yaklaşım geliştirilmelidir.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|