Edebi ve estetik zenginlik taşıyan metinler, her türlü tüketilme olgu ve çabasının antitezi olarak varlık kazanır. Böyle metinler; bireyin ve toplumun dünyasındaki özsel, tükenmeyen, yapısal ve varoluşsal gerçeklikleri anlamlı kılar. Söz konusu nitelikleriyle yüksek bir değere sahip olan Dede Korkut Hikâyeleri de sahip olduğu zenginliğini korur. Bu hikâyeler, Türklerin edebiyatının, toplumsal yapısının, folklorunun, tarihinin, yaşam biçiminin, ontik duyuşlarının ve epistemolojisinin bilgisini sunar. Ancak metinlerin sakladığı mirası açığa çıkarmak, onların modern yöntemlerle değerlendirilmesini gerektirir. Bu mitik zaman anlatılarının modern insanla bir bağı vardır. Çünkü insanların ve toplumların yaşantıları ile bu anlatılardaki evrensel gerçeklikler, zaman kavramının dışında kalarak ortaklık kurar. Joseph Campbell, halk anlatılarının ortak yanlarını araştırarak bir inceleme yöntemi ortaya koyar. Buna göre, mitik anlatı kahramanlarının maceraları, temel olarak “ayrılış - erginlenme - dönüş” aşamalarından oluşur. Dede Korkut Hikâyeleri’nde yer alan Salur Kazanuñ İvi Yağmalanduğı Boyı Beyan İder adlı hikâyenin gelişimi de bu aşamalarla açımlanabilecek bir seyir izler. Çözümleme yöntemi olarak “KORA şeması”nın kullanıldığı bu çalışmada, eklektik bir yaklaşım ile Campbell’ın saptamaları ve C. G. Jung’un arketipsel sembolizm kuramına ait kavramlar esas alınmıştır.
Textes with literary and aesthetic wealth gain existence as an antithesis of all kinds of consumption facts and efforts. Such texts make meaningful the substantial, endless, structural and existential realities in the world of the individual and society. The Grandfather's Fear Stories, which has a high value with its qualitatives, also preserves its wealth. These stories provide the knowledge of the literature, social structure, folklore, history, way of life, ontic senses and epistemology of the Turks. But revealing the heritage that the texts hide requires their evaluation by modern methods. These mythical stories have a connection with modern man. For the lives of people and societies, and the universal realities in these stories, remain out of the concept of time and form partnership. Joseph Campbell explains a method of study by exploring the common aspects of public stories. Accordingly, the adventures of the mythical narrative heroes consist essentially of the stages of "deparation - rejuvenation - return". The development of the story of Salur Kazanuñ Ivi Rağmalanduğı Boyı Beyan Ider, which is included in Dede Korkut Stories, also follows a journey that can be opened with these stages. In this study, in which the "KORA scheme" was used as a solution method, an eclectic approach was based on Campbell's findings and C. G. Jung's concepts of the archaeological symbolism theory.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|