Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 52
 İndirme 18
Milli Mücadele Şairi Bahtiyar Vahapzâde
2014
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

Rusların, Azerbaycan’ı işgal etmesiyle birlikte her alanda çeşitli değişikliklere gidilir. Bu alandan birisi de dildir. Bu tarihten itibaren Azerbaycan Türkçesi ikinci planda kalır. Rusça’nın ön planda tutulduğu bu denemde, aydınların ana dilin önemini vurgulayan çeşitli çalışmalarla halkı bilinçlendirdiklerini görüyoruz. Bu aydınlardan birisi de şiirleriyle bir ömür boyu ana dilinin gerekliliğini vurgulayan Bahtiyar Vahabzade’dir. Vahabzade’nin, Sovyetler Birliği döneminde, kendine has bir üslupla, milletin geleceği ve devamı için ana dilinin önemini ve gerekliliğini vurguladığını, bu alanda kalemiyle mücadele ettiğini görmekteyiz. Bahtiyar Vahapzade gönlü vatan ve millet aşkı ile dolu bir düşünce adamıdır. Onu sadece yazar veya şair olarak adlandırmak Vahapzade’ye haksızlık olur. Vahapzade vatanı manevi özelliklerine göre bağlanılan yer olarak tarif eder. Her dönem olduğu gibi onun döneminde de vatanda yaşayıp, onun manevi özelliklerinden habersiz yüzlerce insan vardı. O, manevi muhacir dediği bu insanları uyarmayı kendine vazife edinmişti. Ona göre vatan sevgisi karşılıksız aşk gibiydi. Hiçbir çıkar beklemeden sevilmeliydi. Bu yüzden o, yaşadığı çağın ne Marksist ne de kapitalist düşüncesine boyun eğmeden kendine özgü bir vatan anlayışı geliştirmeyi başarmıştı. Kalbi vatan aşkıyla çarpan bu büyük düşünür için Türkiye’nin yeri apayrıydı. İlk kez1961’de Türkiye’ye gelmek için yola çıktığında “Ben şimdi soyumdan gelen arzularımın ve hayallerimin memleketine gidiyordum.” diyecektir. Türk dünyasının Mekke’si dediği İstanbul’u “Ümidim, secdegâhım, zorla elimden alınmış adımın sahibi, namusumun ve şerefimin koruyucusu, gören gözüm, vuran kolum, düşünen beynim, desteğim, tarihim ve bayrağım” olarak tanımlıyordu. İstanbul’u kaç kişi bu kadar güçlü ve samimi bir dille anlatmıştır? Vahapzade; kalbi vatanı, Türk Dünyası ve Türkiye için atan 20. Yüzyılın yetiştirdiği ender düşünürlerden biridir. Çalışmamızda, şairin, bütün baskılara rağmen, vatanı ve milleti uğurda vermiş olduğu mücadeleyi ele aldık.

Anahtar Kelimeler:

Bahtiyar Vahapzade, The Poet Of The National Struggle
2014
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

With the invasion of Azerbaijan by the Russians. The Azerbaijan language suffered many changes. After the invasion. The Russian language took first place in Azerbaijan society. The Azerbaijan Turkish language was of secondary importance. During this period. Intellectuals produced some Works on the importance of the mother tongue. During the Soviet Period Vahabzade in his own style struggled for mother tongue supremacy. Bahtiyar Vahapzade is an intellectual with a heart full of love for his homeland and people. It would be unfair to call him only as a writer or a poet. Vahapzade who describes homeland as the place which we are attached according to its moral characteristics. As in every age, his age also hosted hundreds of people who lived in homeland but were unaware of its characteristics. He pledged himself to warn these people whom he called spiritual immigrants. He considered patriotism as an unrequited love; one must love without expecting any payoff.Therefore, he managed to develop a distinctive apprehension of homeland without giving in neither the Markist notthe capitalist ideas of his age. Turkey had a disparate place for this great philosopher whose heart was beating for his country. He said “ I am now going to the hometown of my desires and dreams descending from my progeny ”when he first set off for Turkey in 1961. He described Istanbul, which he called as the Mekke of Turkish realm, as“My hope, my secdegah, owner of my bereaved name, protector of my honor and dignity, my seeing eye, my hitting arm, my thinking brain, my support, my history and my flag ”. How many people could describe İstanbul with sucha powerful and genuine language? Vahapzade is one of the exceptional thinkers of XX. century whose heart usedto beat for his homeland, Turkish realm and Turkey. In this article, his struggle is studied.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler








Turkish Studies

Alan :   Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 12.054
Atıf : 46.777
2023 Impact/Etki : 0.276
Turkish Studies