İçerisinde dünyamızın da yer aldığı evrenin şüphesiz en değerli elemanı insandır. İnsanın var olduğu andan bugüne kadar geçen beşeri yürüyüş, beraberinde çok farklı sosyo-kültürel mirasın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Doğal çevrenin elemanlarından olan ve kutlu insan yürüyüşünün her anını etkileyen en önemli etkenlerden birisi de iklimdir. Doğal ve zaruri olan insan-çevre etkileşimi sürecinde her doğal etken gibi iklim elemanları da zara görebilmekte, gerekli ve yararlı işlevsellik, zararlı bir sürece dönüşebilmektedir. Hızla artan dünya nüfusunun yanında, sanayi inkılabından günümüze değin süratli bir gelişme gösteren teknolojinin beraberinde getirdiği olumsuzluklar doğal dengenin daha belirgin bir şekilde tahribine yol açmakta, dün önemsenmeyen sorunlar için bugün insanlık acil koduyla çözüm arayışını sürdürmektedir. Günümüzde hemen herkesin kabul ettiği ve günlük, mevsimlik hava olaylarında görülen farklılaşmayı dikkate alarak, dünyamızın geleceği hakkında karamsar tablo çizdiği ve biyolojik bir tehdit olduğunu kabul ettiği bir küresel ısınmadan bahsedilmektedir. Her geçen gün daha da kuvvetle hissetmeye başladığımız bu küresel tehdide karşı alınacak önlemlerle ilgili dünya çapında çalışmalar yapılmakta, gelecek kuşaklara yaşanılır bir dünya bırakabilmenin mücadelesi verilmektedir. Özellikle 20.yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan bu çalışmaların en önemlilerin birisi Kyoto sözleşmesidir. Türkiye 24 Mayıs 2004 tarihinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine (BMİDÇS) üye olurken, 26 Ağustos 2009 tarihinde de Kyoto sözleşmesine üye olmuştur. Dünyada gerek nüfus artışının, gerekse teknolojik gelişmelerin çok hızlı bir şekilde değiştiği 20.yüzyılın ikinci yarısında atmosferde bulunan sera gazlarının en etkilisi olan Karbon dioksitin (CO²) miktarı ilk defa tehlike sınırının üzerine çıkmış, gezegenimizin küresel ısınma tehdidiyle karşı karşıya kalmasına yol açmıştır. Bu çalışmada küresel bir sorun haline gelen ve tüm insanlığın işbirliği içinde çok acil önlem alması gereken sera gazı emisyonlarının artmasının, İç Anadolu Bölgesinin doğu kesiminde yer alan ve TR72 bölgesi olarak belirlenen sahada bulunan Kayseri, Sivas ve Yozgat’ta yakın geçmişte iklimsel değişmelerin, özellikle sıcaklık, yağış miktarı ve dağılışında nasıl bir değişikliğe yol açtığını tespit etmek amaçlanmıştır. Küresel ısınmanın gelecekte yol açacağı öngörüsünde bulunulan sorunların inceleme sahasını nasıl etkileyeceği hakkında bir görüş ortaya konulması hedeflenmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|