Türkler, İslamiyet’i kabul ettikten sonra İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve hadisleri tercüme etmeye başladılar. Tarih boyunca yazılan bu tercüme ve tefsirler, Türk dili tarihi açısından oldukça önemlidir. Özellikle son iki yüz yılda Taşkent ve Buhara muhitinde çok sayıda Türkçe Kur’an tercümesi ve tefsir yazılmıştır. Bu tefsirlerin önemli bir bölümü yayınlanarak bilim dünyasının hizmetine sunulmuştur. 20. yüz yılın başında Taşkent’te Çağatay Türkçesiyle yazılan tefsirlerden biri Ba?rü’d-Dürer’dir. Eserin müellifi / mütercimi ya da müstensihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Kırgızistan’da özel bir kitaplıkta bulunan eser 62 yaprak (123 s.) ve her sayfası 23 satırdır.Geç Çağatay dönemi eserlerinden olan Ba?rü’d-Dürer, 20. yüzyıl başlarındaki Orta Asya Türk yazı dili tipolojisinin iyi bir örneğidir. Eserde Çağatay Türkçesinin pek çok özelliği görülmektedir. Kelime başında b-, k-, t-, y- ünsüzleri korunmuştur. Bazı ekler ünlü uyumu dışında kalmıştır. Kalın ünlüler yanındaki iç ses ünsüzü /?/, belirli kelimelerde süreklileşerek /?/’ya dönüşmüştür. Belirli örneklerde ise p>f değişmesi görülür. İsimden sıfat yapan tarihî +lIg (>+lI) eki, +lIk biçimiyle kullanılmıştır. Üçüncü şahıs olumsuz geniş zaman eki, -mAs’tır. İlgi hâli, birkaç örnek dışında düzenli olarak yükleme hâli ekiyle (+nI) karşılanmıştır. Ayrılma hâli eki +DIn’dır. Üçüncü şahıs iyelik eki ile hâl ekleri arasında genellikle /n/ kullanılmamıştır.
Field : Eğitim Bilimleri; Filoloji
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|