Suriye iç savaşı ile birlikte milyonlarca kişi mülteci durumuna düşerek yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmıştır. Mülteci konumundaki bu kişiler Avrupa ülkelerini kendilerine yeni bir umut kapısı olarak görmektedir. Bunun içinde daha çok Avrupa ülkelerine göç ederek bu ülkelerde sığınma ve iltica başvurusunda bulunmaktadır. Bu söz konusu göçler Avrupa Birliği’nin sıkı politikaları ve vize uygulamaları sebebiyle daha çok yasadışı yollardan yapılmaktadır. Avrupa Birliği bu göçü önlemek adına çeşitli politika araçları kullanmaktadır. Söz konu bu araçların en etkin olanı günümüzde geri kabul ve güvenli üçüncü ülke uygulamalarıdır. Bu iki uygulama ile AB kendi üye ülkelerine göç etmiş mültecileri herhangi bir değerlendirmeye tabi tutmadan topluca sınır dışı etmektedir. İşte bu çalışma AB’nin yapmış olduğu geri kabul ve güvenli üçüncü ülke uygulamalarının iltica başvurularına etkisini analiz etmektedir.
With the Syrian Civil War, millions of refugees have been forced to leave their homes. These refugees see their European countries as a new door of hope for themselves. More people are seeking asylum and refuge in the European countries. These migrations are more illegal due to the strict EU policies and visa practices. The European Union uses various policy tools to prevent this immigration. The top of the most effective of these vehicles today is recall and safe third-country practices. With these two practices, the EU collectively expels refugees who have migrated to its Member States without any assessment. This study analyses the impact of recovery and secure third-country practices made by the EU on refuge applications.
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|