Bu çalışma, metinsel yapıyı bir tarafa bırakarak, postmodern romandaki nedensellik kayıplarına ve/veya değişmelerine değinmeyi ve bu romanlardaki modern gerçeklik algısının yitimi üzerinde konuşmayı amaçlamaktadır. Postmodern roman, olgusal, deneysel, biyografik, sosyolojik, hatta psikanalitik nedensellikleri kaybeder. Çoğulcu bakış açısı ve hatta kurmacanın kendisi, nedenselliğin kaynakları olurlar. Postmodern romanda tarih ile tarih dışı, dinsel ile dindışı, olgu ile tasavvur, her şey, her değer, birbirine karşı üstünlüğünü veya alçaklığını kaybeder ve eşitlenir. Bu da insandaki “gerçeklik” algısının yitimine, en azından sarsılmasına yol açar. Sözü edilen “gerçeklik yitimi”nin, modernizmin ve modern romanın iddiası olan tarihsel, olgusal ve deneysel gerçekliğin yitimi anlamında kullanıldığı bilinmelidir. Gerçeklik algısındaki yitim, Orhan Pamuk’un Kara Kitap’ı, Hasan Ali Topbaş’ın Bin Hüzünlü Haz’ı ve İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası üzerinden örneklenmektedir