XX. yüzyıl Avrupa’sının bilge Kralı olarak bilinen Aliya İzzetbegoviç, iyi bir siyaset adamı olmanın yanında önemli Müslüman düşünürlerden biridir. Bosna Hersek’in bağımsızlık mücadelesinde hayati bir rol üstlenen İzzetbegoviç, kararlı bir duruş ortaya koymuş ve Müslüman dünyanın saygısını kazanmış bir liderdir. Aliya İzzetbegoviç yazmış olduğu eserleriyle de geniş genç kitlelere ilham kaynağı olmuş bir düşünürdür. Hayatının gençlik yıllarında yıllarca hapis yatmış ve bu süreçten daha da güçlenerek çıkmıştır. İslam’ı iki aşırı uç arasında “üçüncü bir yol” olarak takdim eden İzzetbegoviç, Kur’an’ın da ortaya koyduğu “Vasat Ümmet” anlayışını hâkim kılmaya çalışmıştır. O, Müslümanlar arasında yaygın olan tembellik, ikiyüzlülük, rüşvet ve ahlaki düşüklüğün giderilmesi noktasında ahlaki bir toplumun inşa edilmesi için sağlam bir inancın ortaya konulması ve bu inanca yakışan ahlaki davranışların sergilenmesinin şart olduğunu savunmuştur. Aliya İzzetbegoviç, İslami değerleri yaşayan bir aile ortamında doğmuş, çocukluğunda Kur’an eğitimi almış, gençlik yıllarında yaşadığı inanç dalgalanmasını içinde büyüdüğü İslami değerlere dönmek suretiyle aşmasını bilmiştir. O, düşünce dünyasının merkezine İslam’ı koymuş, ahlak, adalet, hak, siyaset, demokrasi kavramlarını bu merkezden hareketle yorumlamış bir düşünür ve siyaset adamıdır. Elbette eylemlerindeki azim ve kararlılığın temeli sağlam ve sarsılmaz bir inanca dayanmaktadır. Ancak güçlü bir inanç bu kadar zor ve mücadeleyle geçen bir hayata istikamet verebilir. Onun hayatına istikamet veren sağlam inancın kaynağı ise, elbette İslam’dır. Çalışmamızda İzzetbegoviç’in mücadelesine rengini veren, eylemlerinin kaynağı durumunda olan sağlam inancının temel dinamiklerini ortaya koymayı hedeflemekteyiz.
Alija Izetbegovic is one of the important Muslim thinkers besides being a political man and known as the Wise King of XX century of Europe. Izetbegovic who had played a vital role in the struggle for independence of Bosnia and Herzegovina had demonstrated a decisive stance and he is a leader who had earned the respect of the Muslim world. He is a thinker and an inspiration to the large young audiences by means of his works. He had spent many years at prison in the prime of life and that process had made him stronger. Izetbegovic who had presented Islam as a “third way” between two extreme ends had tried to dominate the “mediocre ummah” which was offered by the Quran. He had defended that it is imperative to emerge a strong belief in the construction of a moral society at the subject of eradication of laziness, hypocrisy, bribery and moral inferiarity among Muslims and the exhibition of moral behaviour which suits that belief he defended it. Alija Izetbegovic was born in a family environment living Islamic values, he had studied the Quran in childhood, and was able to overcome creedal fluctuation which he had during his youth by turning to the Islamic values. He is a philosopher and politician who had put Islam in the center of the world of his thought and he had interpreted the concepts of morality, justice, right, politics and democracy from this center. Certainly, the basis of perseverance and determination in his actions are based on a solid and unwavering belief. Just a strong belief can give direction to hard and struggling life. Surely, the source of strong belief that gives direction to his life is Islam. In our study we aim to introduce the fundamental dynamics of his strong belief that are the sources of his actions and the colors of his struggle.