Tarih boyunca Kıpçaklar çok geniş bir coğrafyada yaşamışlar, ancak siyasi bir birlik oluşturamamışlardır. Siyasi bir birlik kuramamaları merkezi bir devlet kurmalarını engellemiştir. Bunun sebebi ise çok geniş coğrafyalara yayılmaları ve göç etmeleridir. Bu göçler sonucunda Kıpçakların büyük bir kısmı Macaristan başta olmak üzere, Bulgaristan, Romanya, Rusya ve Gürcistan’da eski düşmanları olan bu Hristiyan halkların içine girerek onların içinde zamanla eriyerek kaybolmuşlardır. Oğuz Türkçesi ise XIII. yüzyılda yazı dili haline gelmiştir. XIII. yüzyıl öncesi karanlık bir dönemdir. Oğuz Türkçesi yazı dili haline gelmeden önce de yazı dillerini etkilemiştir. Eski Türkçe döneminden itibaren incelenen eserlerde Oğuz Türkçesine ait unsurlara rastlanılmaktadır. Çağdaş Kıpçak lehçelerinin temelini oluşturan Tarihi Kıpçak Türkçesi ile ilgili ilk bilgiyi Kaşgarlı Mahmud Divani Lügat-it Türk adlı eserinde vermektedir. Dikkat edilecek olursa Kaşgarlı bu önemli eserinde en kapsamlı olarak Oğuzlar ve Kıpçaklara yer vermiştir. Bu durum da Oğuz ve Kıpçak boylarının ciddi bir nüfusa sahip olmasından ve tarih sahnesinde etkin bir şekilde rol almalarından kaynaklıdır. Makalenin giriş kısmında Kıpçak ve Oğuzlar hakkında bilgi verildikten sonra Kıpçak Türkçesi ve Oğuz Türkçesinin oluşum sürecine değinilmiştir. Daha sonra da çalışmanın asıl konusu olan dört büyük kitaptan Tevrat’ın birinci bölümü Yaratılış’ın 1819 tarihli çevirisi “Musanıŋ İlk Kitabı” hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Eserin çoğunlukla Kıpçak Türkçesi özellikleri taşımasının yanı sıra Oğuzca birtakım özelliklere de rastlanması eserin dil malzemesi olarak değerini açıkça ortaya koymaktadır. Son olarak metinde tespit edilen Oğuzca unsurlar metinden örneklerle sıralanmıştır.
Thro
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|