Gâvur Dağı (Cebel-i Bereket) adı verilen bölge; Gaziantep’in İslâhiye ve Nurdağı; Osmaniye ile ilçeleri Bahçe, Düziçi ve Hasanbeyli; Kahramanmaraş’ın Türkoğlu; Hatay’ın Kırıkhan ile Hassa ilçelerini kapsayıp dört ilin hudutları içerisinde yer almaktadır. VIII. yüzyılda itibaren Abbasi akınlarıyla bölgeye öncü birlikler gönderen Türkler, 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra bölgenin mutlak hâkimi olmuşlardır. Uzun süre Türkmenler, bölgeyi yaylak ve kışlak olarak kullanmışlar, 1865 yılında Osmanlı Devleti’nin iskan politikası sonucu bölgeye yerleştirilmişlerdir. Bölgenin yaklaşık bin küsür yıldır Türk yurdu olması ve bölge Türkmenlerinin dış kültürlerden uzak bir yaşam sürmeleri, bölgede yaşayan Türkmenlerin eski inanç sistemlerini korumalarına vesile olmuştur. Bu unsurlar bugün dahi bölge halkının ritüellerine ve günlük faaliyetlerine yansımaktadır. Türk kültüründe bilinmezliklerle dolu olmasından dolayı, ölüme karşı her zaman bir saygı söz konudur. Öyle ki Türk kültüründe Şamanizm döneminden kalma düşüncelerin etkisiyle ölüme farklı anlamlar yüklenmiştir. Bunlardan birisi de ölümden sonra yaşamın devam ettiği düşüncesidir. Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan Türklük coğrafyasında bu inanışların var olduğu bilinmekte ve uygulamaları halen görülmektedir. Türkmen yerleşim bölgesi olan, dört ilin sınırları içerisinde bulunan Gâvur Dağı (Cebel-i Bereket) bölgesinde araştırıcı Fahri Dağı’nın hazırlamış olduğu Gâvur Dağı (Cebel-i Bereket) Türkmen Masalları adlı eserde yer alan 70 masal metnini incelemiştir. Türk dünyasının hemen hemen birçok yerinde görülen ölüm sonrası yapılan uygulamaların masallara ne şekilde yansıdığı masal metinlerinde elde edilen örneklerle ortaya konmaya çalışılmıştır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|