Sezai Karakoç, fikirleri ve yazınsal verimleriyle Türk edebiyatının önemli yazarlarındandır. Dinsel kıssaları ile geleneksel imgeleri şiirleriyle yeniden yorumlayarak günümüze taşımıştır. Bir ayağı mazidedir. Bu bağlamda, eskinin çağımızdaki izdüşümüdür. Diğer ayağı da gelecektedir. Şiirini gelenekçi bir esasa oturtmuştur. Karakoç, bu esas üzerine bir medeniyet projesi tasarlar. Bu projenin adı diriliştir. Diriliş medeniyetinin öncelikli unsuru insandır. Anne, bu unsurdan biri olarak yer alır. Anne, imge kaynağı olarak şiire büyük bir damar oluşturur. Söz konusu damar, hayalindeki annesinin imgesinden ve geçmişin aydın ve kutlu annelerinden hareketle belirginleşir. Yazınsal yaratımlarında belirginleştiğine göre onun annesi, hem ruhsal açıdan hem de bilgi bakımından bir yeterliliğe sahiptir. Karakoç, İslam coğrafyasına ait kadın burçlarını tarihsel derinlikleriyle şiirine içkinleştirir. Bu kadınlar, maddi yapılarından soyutlanmış doğunun anneleridirler.Anne, dirilişin kurtarıcı imgesi olup arketipsel bir derinliğe sahiptir. Dirilişi gerçekleştirecek önemli sacayaklarından biridir. Bunun için anne, tıpkı annesi gibi bilge bir kişiliğe sahip olmalıdır. Geleceğe o şekil verecektir. Bu açıdan, çocuğu üzerine titremli ve özenle yetiştirmelidir. Çocuğa yaşamsal değeri olan bilgileri vermelidir. Onu, gündelik yaşamda gerekli dünyevi, ahlaksal ve dinsel bilgilerle donatmalıdır. Bu çalışmada Karakoç’un şiirinde anne imgesine yüklenen misyon, zamansal ve mekansal sınırlamaları aşarak tarihsel anne imgelerinin modern şiir dilinin olanakları kullanarak yeniden yorumlama biçimi irdelenecektir. Böylece şairin tasavvurundaki ideal anne prototipi ortaya çıkacaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|