Dünya nüfusundaki artışa paralel olarak artan enerji tüketimi de hızla artmaktadır. Artan enerji tüketiminin ise çevresel faktörlerle olan ilişkisi CO2 salınımı yoluyla her geçen gün daha fazla artmaktadır. Çevresel faktörlerle ekonomi arasında ilişki ise 1990’lı yılların başından itibarenele alınmaya başlanmıştır. Bu ilişkiye temel olan teori ise gelir eşitsizliği ile büyüme arasındaki ilişkiyi inceleyen Kuznets’in (1955), ekonomik büyüme ve gelir eşitsizliği arasında ters-U şeklinde bir ilişki olduğunu ileri sürdüğü hipotezinden türetilmiştir. Kuznets bu ilişki ile ilgili olarak, gelişmişlik düzeyinin ilk evresi ve sonraki evreleri hakkında farklı yorumlarda bulunmuştur. Başlangıç itibari ile gelişmekte olan ülkelerde sanayileşme ile birlikte gelir eşitsizliğinin ortaya çıkacağını belirtmiş, fakat bu olumsuzluğun ülkenin gelişimini tamamladıktan sonra telafi edileceği sonucuna ulaşmıştır. Bu hipotezden yola çıkılarak 1990’lı yıllarda Grossman veKrueger (1991, 1995) ekonomik büyümenin ilk yıllarında çevresel kirliliğin artacağını ancak büyümenin ilerlemesiyle çevresel kirliliğin azalacağını savunmuşlardır. Başka bir ifade ile başlangıç itibariyle gelişmekte olan ülkelerde kalkınmanın ilk hamlelerinin yapılmaya başlaması ile birlikte çevresel faktörlerin olumsuz etkilenme oranının yüksek olacağını fakat bu olumsuzluğun ülkenin gelişimini tamamladıktan sonra telafi edileceğini değerlendirmektedir. Türkiye’nin 1968 – 2011 yılları arasındaki verilerini ele alarak yapılan bu çalışmada, ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösterenmakroekonomik değişkenlerin başında gelenkişi başına düşen milli gelir, çevre kirliliğinde etkili olan tüm sera gazlarının yüzde 58.8’ini oluşturan karbondioksit emisyonu (CO2) ve kişi başına düşen enerji tüketimi değişkenleri kullanılarak uzun dönemli bir analiz yapılmıştır. Analizde yapısal kırılmaları dikkate alan Hatemi-J (2008) eşbütünleşme testi uygulanmış ve uzun dönemde ülkelerin büyümeleri için gereklilik arz eden enerji tüketimindeki artış, tüketim neticesinde ortaya çıkan karbondioksit salınımını yükseltmiştir. Bununla birlikte gelir düzeyindeki artışların ise karbondioksit salınımını azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.Ulaşılan sonuçlar gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de yatırım ve büyümeninönemli faktörü olan enerji tüketiminin daha fazla çevresel kirlenmeye yol açacağı, artan gelir düzeyi ile birlikte ise bu olumsuz neticenin düzelme yolunda bir seyir izleyeceği görülmüştür.
The increase in energy consumption, parallel to the world’s population, is also rapidly increasing. The increase in energy consumption with environmental factors is increasing every day through CO2 emissions. The relationship between environmental factors and the economy has begun to be established since the beginning of the 1990s. The theory that is based on this relationship is derived from the hypothesis that Kuznets (1955), who studied the relationship between income inequality and growth, argued that economic growth and income inequality are a reverse-U relationship. Kuznets has made different comments on the first and subsequent stages of the level of development in relation to this relationship. In the beginning, he said that income inequality in developing countries will occur along with industrialization, but he concluded that this inequality will be repaired after the country’s development is completed. Grossman and Krueger (1991, 1995) claimed that environmental pollution would increase in the early years of economic growth in the 1990s, but that environmental pollution would decrease with growth. In other words, with the beginning of the first movements of development in developing countries, the negative impact of environmental factors will be high, but this negative will be repaired after the country’s development is completed. In this study, taking into account the data of Turkey between 1968 and 2011, a long-term analysis was carried out using the national income per capita, carbon dioxide emissions (CO2) which make up 58.8 percent of all greenhouse gases that affect environmental pollution, and the energy consumption variables per capita. Hatemi-J (2008) has implemented the integration test, taking into account structural breakdowns in the analysis, and in the long term the increase in energy consumption that requires the growth of countries has increased the carbon dioxide emissions resulting from consumption. However, the increase in income has resulted in reducing carbon dioxide emissions. As in developing countries, as in Turkey, the energy consumption, which is an important factor of investment and growth, will lead to more environmental pollution, and with increased income levels, this negative result will follow a path to the way of improvement.
Alan : Eğitim Bilimleri; Güzel Sanatlar; Sağlık Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|