Atıf Sayısı
1
Görüntüleme
26
İndirme
2
Amaç: Bu çalışmada anksiyete bozukluğu tanılı çocuk hastaların üst bilişsel farkındalık ve duygusal yılmazlık düzeylerinin sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılması birincil amacımız olmuştur. Hasta grubunda ebeveynler tarafından ifade edilen anksiyete belirtileri ile üst bilişsel farkındalık ve duygusal yılmazlık düzeylerinin ilişkisinin incelenmesi de çalışmamızın diğer amacını oluşturmaktadır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bölümünde takipli 7-14 yaş grubundaki anksiyete bozukluğu tanılı 32 hasta ile, yaş ve cinsiyet olarak eşleştirilmiş herhangi bir ruhsal hastalığı olmayan 30 çocuk dahil edilmiştir. Hasta ve kontrol grubu Çocuklar için Üst Bilişsel Farkındalık Ölçeği (ÜBFÖ-Ç), Duygusal Yılmazlık Ölçeği’ni (DYÖ) doldurmuştur. Ebeveynlerden ise Çocuklarda Anksiyete ve Depresyon Ölçeği-Yenilenmiş Ebeveyn Formu (ÇADÖYE)’ nu doldurmaları istenmiştir. Bulgular: Üst bilişsel farkındalık ve duygusal yılmazlık ölçeklerinin toplam puanları açısından hasta ve kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Hasta grubunda DYÖ puanları ile ÇADÖY-E anksiyete ve toplam puanları arasında pozitif yönde bir korelasyon saptanmıştır (sırasıyla; p=0,005, r=0,371; p=0,006, r=0,363). Sonuç: Üst bilişsel farkındalık ve duygusal yılmazlık düzeylerinin anksiyete bozukluklarında erken dönemde ele alınmasının bu hastaların bütüncül değerlendirmelerine önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca üst bilişsel farkındalık ve duygusal yılmazlık düzeylerinin artırılmaya çalışılmasının ruhsal açıdan koruyucu olabileceği akla gelmiştir.
Purpose: In this study, our primary goal was to compare the high levels of cognitive awareness and emotional discomfort of children with an anxiety disorder with a healthy control group. The study of the relationship between the symptoms of anxiety expressed by the parents in the patient group and the high levels of cognitive awareness and emotional infertility is also the other objective of our study. To the study the University of Marmara School of Medicine Pendik Education Research Hospital Child and Adolescent Mental Health and Diseases department followed with an anxiety disorder diagnosed in the age group of 7-14 with 32 patients, with 30 children without any mental illness accompanied by age and gender. The patient and control group filled the Higher Cognitive Awareness Scale for Children (UBF-C), the Emotional Disability Scale (DYÖ). The parents are asked to fill the form of anxiety and depression in their children. Results: There is no statistically significant difference between the patient and the control group in terms of the total scores of the higher cognitive awareness and emotional disorder scores. The patient group has a positive correlation between the DYÖ points and the CADÖY-E anxiety and the total points (respectively; p=0,005, r=0,371; p=0,006, r=0,363). Result: The early treatment of the highest levels of cognitive awareness and emotional discomfort in anxiety disorders is believed to contribute significantly to the comprehensive assessment of these patients. It has also been understood that attempting to increase the levels of higher cognitive consciousness and emotional infertility can be mentally protective.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
