GİRİŞ ve AMAÇ: Kan akımı enfeksiyonları (KAİ) mortaliteyi ve morbiditeyi arttıran önemli hastane enfeksiyonlarından biridir. KAİ’nin erken tanısı, infeksiyona neden olan organizmanın tespit edilmesi ve antimikrobiyal duyarlılık testlerinin yapılması hastanın prognozu açısından oldukça önemlidir. Bu çalışma da kan kültürlerinden izole edilen mikroorganizmalar ve antimikrobiyal duyarlılıkları incelenerek, hastanemizdeki KAİ etkenlerinin dağılımı ve antimikrobiyal ilaç duyarlılığının ortaya konması amaçlandı. YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamızda Eylül 2012 - Mayıs 2014 tarihleri arasında Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarına tüm birimlerden gönderilen kan kültürü örnekleri incelendi. Örnekler BACTEC/9050 (Becton Dickinson, Maryland, ABD) otomatize sisteminde inkübe edildi. Mikroorganizmaların tanımlanmasında konvansiyonel yöntemlere ek olarak gerektiğinde Vitek 2.0 Compact (Biomerieux, Fransa) otomatize sistemi kullanıldı. İzolatların antibiyotiklere duyarlılık testleri, Kirby Bauer disk difüzyon yöntemiyle Klinik ve Laboratuvar Standartları Enstitüsü (CLSI) standartlarına uygun olarak çalışıldı. BULGULAR: Çalışma süresince laboratuvarımıza toplam 2.923 kan kültürü örneği gönderildi. Gönderilen kan kültürü örneklerinin 697 (% 23,9)’sinde üreme oldu, 89 (%3,04)’u kontaminasyon olarak değerlendirilirken, 2137 (%73,1)’sinde üreme tespit edilmedi. Üreyen izolatlardan 113 (%16,2) tanesi mükerrer izolat kabul edilip değerlendirme dışı bırakılarak 584 (%20,0) izolat değerlendirmeye alındı. Değerlendirmemiz sonucunda; patojenler arasında ilk sırayı %58,2 ile koogüloz negatif stafilokok (KNS) ve bunu %8 ile Escherichia coli, %7,9 ile Acinetobacter spp. aldığı izlendi. Bakterilerin antibiyotik duyarlılıklarına bakıldığında, KNS’lerde metisiline direncin %54,9, Staphylococcus aureus’da %34,4 olduğu tespit edildi. Buna karşılık vankomisin ve linezolide karşı iki bakteri türünde de direnç saptanmadı. Enterokoklarda ise %55,6 penisilin direnci belirlendi. Bir (%4,5) hastada vankomisin direnci saptanırken, linezolid ve teikoplanin direnci görülmedi. Enterobacteriaceae ailesinin tigesikline duyarlı olduğu görüldü. Klebsiella spp.’de %5,9 oranında imipenem direnci saptandı. Acinetobacter spp’nin en çok tigesikline (%2,4) duyarlı olduğu görüldü. TARTIŞMA ve SONUÇ: Klinisyenlere yol göstermesi açısından ampirik tedavi protokollerinin güncellenmesi, doğru antibiyotik kullanımı için belirli zaman aralıklarında kan kültürlerinden izole edilen mikroorganizmaların dağılımını ve duyarlılık paternini gösteren çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|