Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 1
 Görüntüleme 44
 İndirme 18
Hilmi Ziya Ülken’in “Aşk Ahlakı” Görüşü Bağlamında Dijital Sosyalliğe Eleştirel Bir Bakış
2021
Dergi:  
TRT Akademi
Yazar:  
Özet:

Bu çalışmada Hilmi Ziya Ülken’in pek çok eserinde değindiği ve Aşk Ahlakı kitabında ayrıntılı şekilde izah ettiği kişilik bilincinin oluşumuyla ilgili görüşleri temelinde sosyal medyaya eleştirel bir bakış denenmiştir. Ülken’e göre, doğuştan gelen doğal dürtülerden oluşan organik bilinç, insanın içine doğduğu toplum tarafından sunulan sosyal bilinç ve bu iki bilincin insanın zihninde çatışmasıyla sentezlenen ve en üst bilinç düzeyi olan kişilik bilinci olmak üzere üç tür bilinç söz konusudur. Kişilik bilincine ulaşmak için ne organik bilincin dayattığı arzuları ne de sosyal bilincin dayattığı sorumlulukları reddetmek gerekir. Kişilik bilincine ulaşan insan, tüm bunların farkında olarak kendi tercihi ile bir denge içinde sentez oluşturmayı başarmıştır. Gelişmiş, sosyal adaletin tesis edildiği bir sistem ancak aşk ahlakına dayanan kişilik bilincine ulaşmış, yani demokrasi ahlakına sahip insanlarla mümkündür. Bu çalışma dijital teknolojilerin gelişmesi sonucu ortaya çıkan ve fiziki sosyalliğin yerini almaya başlayan dijital sosyalliğin, sosyal bilincin sorumluluk esasına dayanarak organik bilinçle çatışma işlevini tam olarak yerine getiremeyeceğini savunmaktadır. Genellikle kişinin kendine benzeyen bir çevreyle şekillendirdiği sosyal medya, toplumsalı oluşturan farklılıklarla birliktelik zorunluluğunu da ortadan kaldırmakta, benzer mesajların birbirini beslemesiyle ufku daraltıp eleştirel düşünme becerisini azaltma riski taşımaktadır. Bu durumda gerçek toplumsal ilişkiler içerisinde doğması gereken, sorumluluğa dayalı sosyal bilinç tam olarak oluşamayacağından bireyde çatışma ve sentezleme işlevini yerine getirecek güce ulaşamayacak, dolayısıyla kişilik bilincinin oluşumu da zorlaşacaktır. Çalışmanın Hilmi Ziya Ülken’den mülhem iddiası, dijital teknolojiye ve onun sonucu olarak ortaya çıkan sosyal medyaya ilişkin eleştirel literatür dikkate alınarak savunulmuştur.

Anahtar Kelimeler:

A Critical Overview Of Digital Socibiality In The Context Of Hilṁ İ Ziya Ulken's Theory Of “passion Ethitcs"
2021
Dergi:  
TRT Akademi
Yazar:  
Özet:

In this study, a critical approach to social media was tried on the basis of Hilmi Ziya Ülken's views on the formation of personality consciousness, which he mentioned in many of his works and explained in detail in his book "Aşk Ahlakı'' (Passion Ethics). According to Ülken, there are three types of consciousness, namely the organic consciousness consisting of innate natural impulses, the social consciousness presented by the society into which the human being was born, and the personality consciousness at the highest level, which is synthesized by the conflict of these two consciousnesses in the mind of the person. In order to attain personality consciousness, one must reject neither the desires imposed by organic consciousness nor the responsibilities imposed by social consciousness. a person who has reached the consciousness of personality has managed to create a synthesis in a balance with his own preference, being aware of all these. A developed system where social justice is established is only possible with people who have reached a personality consciousness, that is, who have the morality of democracy. This study argues that social media, which emerged as a result of the development of digital technologies and started to replace real sociality, cannot fulfill the conflict function of social consciousness based on responsibility. Because, by its nature, it tends to be formed in a structure that can only feed and satisfy the desires coming from organic consciousness. Social media, framed by people who are similar to themselves, removes the necessity of being together with the differences that make up the social, and carries the risk of narrowing the horizon by feeding similar messages. Thus, since the social consciousness based on responsibility cannot be fully formed in real social relations, the individual cannot reach the power to fulfill the conflict and synthesis function that should be created, and the formation of personality consciousness becomes difficult. The claim of the study was defended in line with the approach of Hilmi Ziya Ülken, benefiting from the

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler










TRT Akademi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 417
Atıf : 1.593
TRT Akademi