Bu yazıda Pınar Kür’ün Asılacak Kadın adlı romanının başkişisi olan Melek’in ruh dünyası tahlil edilmiştir. Düşkün bir kadın olan Melek’i anlayabilmek için Erich Fromm’un “sadizm”, “mazoşizm” ve “sado-mazoşist ilişkiler” ile ilgili düşüncelerine başvurulmuştur. Ayrıca Jacques Lacan’ın “cinsel ilişki diye bir şey yoktur” görüşüne değinilmiştir. Melek, varlığını gerçekleştirememiş bir kişidir. Hüsrev; yoksul, kimsesiz ve cahil Melek üzerinde cinsel sapkınlığını gerçekleştirir. Onu çeşitli erkeklerle cinsel ilişkiye zorlama, aşağılama, sözel ve fiziksel şiddet gibi birçok sadisttik tavır ve davranışına maruz bırakır. Görünürde evli olan Melek ile Hüsrev arasında cinsel beraberlik değil, sado-mazoşist bir ilişki yaşanır. Hüsrev, başka erkekler vasıtasıyla Melek’in bedeni üzerinde “iktidar hazzı” yaşarken onun kendisini “kahpe” olarak algılamasına sebep olur. Melek ise kendini özgürleştirme eylemi için gereken ilk adımı atma cesaretini dahi gösteremez. O, çevresinin boyunduruğu altına girer. Kendini küçültme, zayıflatma ve olaylara egemen olamama eğilimi içinde hareket eder. “Ben varım” duygusunu yaşama yetisinden yoksundur. Sonunda da idam mahkûmu olur.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|