Görüntüleme
6
İndirme
3
Özet Edgar Allan Poe ve H. P. Lovercraft, psikanalitik ve felsefi tartışmaların nesnesi haline geldikçe popüler kurmaca yazarı imajından kurtulmuşlardır. Bu iki önemli edebi figürün bir evi, bir dağ gölünü, bir gözü, bir canavarı ya da bir kenti betimlerken ortaya koydukları özgün tarz, canlıyla cansız arasında spekülatif bir belirlenemezlik alanı açar. Sigmund Freud’un “Tekinsiz” ve Haz İlkesinin Ötesinde adlı çalışmalarında ele aldığı bu sorunsal, spekülatif gerçekçilik ve nesne yönelimli ontoloji gibi çağdaş felsefelerde farklı biçimlerde ifade bulmuştur. Spekülatif gerçekçilik Quentin Meillassoux’dan ilham alırken, nesne yönelimli ontolojinin temellerini atan düşünür Graham Harman’dır. Bu makale, insan zihninin zar benzeri yapılanışının Poe ve Lovecraft tarafından nasıl tasvir edildiğini ortaya koymak amacıyla Meillassoux’nun kopma (rupture) kavramından yola çıkacak, bu kavramı Freud’un belirlenemezlik üzerine söyledikleriyle ilişkilendirecek ve son olarak Harman’ın Lovecraft yorumundan yararlanacaktır. Makalede atıf yapılan “Usher Malikânesinin Çöküşü,” “Gammaz Yürek”, “Cthulhu’nun Çağrısı” ve “Deliliğin Dağlarında” öykülerinin örneklediği üzere, Poe’nun ve Lovecraft’ın farklı biçimlerde de olsa edebiyatlarında düşünce zanaati diye adlandırılabilecek bir şeyi ortaya koyduları iddia edilecektir. Buna göre canlı ve cansız, belirlenemezliği ve spekülatif düşünceyi üretmek üzere dokunan zar benzeri yüzeylerde dolaylı bir iletişime geçer.
Summary Edgar Allan Poe and H. P. Lovercraft have disappeared from the image of popular fictional writers as they became the subject of psychoanalytic and philosophical discussions. The original style of these two important literary figures when they paint a house, a mountain lake, an eye, a monster, or a city, opens a speculative uncertainty between living and alive. This problematic, speculative realism, and object-oriented ontology, which Sigmund Freud addressed in his work “Undependent” and Beyond the Principle of Haz, has been expressed in different forms in contemporary philosophies. While speculative realism is inspired by Quentin Meillassoux, the thinker is Graham Harman, who puts the foundation of object-oriented ontology. This article will come from Meillassoux’s concept of rupture to reveal how the gland-like structure of the human mind was depicted by Poe and Lovecraft, which will link this concept to what Freud said about the uncertainty, and will ultimately benefit from Harman’s Lovecraft interpretation. As the stories referred to in the article are “The Fall of the Usher Property,” “The Untouched Heart,” “Cthulhu’s Call” and “In the Mountains of Madness,” it will be claimed that Poe and Lovecraft have revealed something that can be called thought art in their literature, even in different forms. Accordingly, the touching membrane passes an indirect communication on surfaces similar to the living and unanimity, to produce uncertainty and speculative thought.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
