Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 23
 İndirme 2
Korelilerde ve Türklerde Asaletin Taşıyıcısı Olarak “Kemik”
2020
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

Kore yarımadasını tek bir çatı altında birleştiren ilk krallık olan Şilla’da (668-935) soylularla halkı, soylular arasında da hânedan ile bürokrasiyi ayıran kemik sisteminde [kol-p’um] asaletin taşıyıcısı olarak “kemik” kendini gösterir. Buna göre, en yukarıda “kutsal kemik” [sŏng-gol] doğanlar vardır, onların altında ise “hakiki kemik” [chin-gol] doğanlar. Kral ve kraliçelerin kutsal kemik kastına dâhil olması gerekir. Hânedanın kral ve kraliçe olamayacak olan akrabaları ve bakanlar hakiki kemik tabakasını oluşturur. Kutsal kemik ve hakiki kemik doğanların altında ama sıradan halkın [p’yŏng-min] üstünde, bir de altı derecelik “baş kademe” [tu-p’um] kastı vardır. Bunlar asil sayılmakla ve bürokrasiyi teşkil etmekle birlikte, hânedana dâhil edilmez. Benzer şekilde, Türklerde ve Cengiz Han Devleti’nde de soylu olup olmamayı ak kemik - kara kemik ayrımı belirler, yani soyluluk ak olup olmamak bakımından kemiğin bir özelliğidir. “Ak” burada iyiyi, güzeli, aydınlığı; “kara” ise kötüyü, çirkini, karanlığı simgeler. Nitekim Türklerde ve Cengiz Han Devleti’nde “ak kemik” asillere, “kara kemik” ise geniş halk kitlelerine ya da sıradan halka işaret eder. Bu dikkat çekici benzerlik konar-göçerlik, tek tanrı olarak Gök Tanrı inancı ve Altay dili gibi birden fazla kültürel ortaklığı olan Korelilerle Türklerin düşünüldüğünden daha fazla ortak özelliği olduğuna pekâlâ işaret edebilir. Dahası, bu ortaklık Altay dilleri teorisine ilişkin tartışmalara da yeni bir bakış açısı kazandırabilir. İşbu mütevazı çalışma tam da bu noktayı temellendirmek amacındadır.

Anahtar Kelimeler:

In the Koreans and Turks as the carrier of Asaletin "Kemik"
2020
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

In Chile, the first kingdom to unite the Korean Peninsula under a single roof (668–935) the people and the nobles show themselves as the carrier of origin in the bone system [kol-p'um] which distinguishes between nobles and bureaucracy. Accordingly, there are those born on the top of the "holy bone" [sŏng-gol], and below them those born on the "real bone" [chin-gol]. The king and the queen must be included in the meaning of holy bone. His relatives and ministers, who will not be the king and queen of Haneda, form the real bone layer. The sacred bone and the true bone are under the native but above the ordinary people [p'yŏng-min], and the six-degree "head stage" [tu-p'um] means. These are considered noble and formed by bureaucracy, but are not included in humiliation. Similarly, in Turks and in the state of Cengiz Han, whether noble or not is determined by the distinction between the bone and the black bone, i.e. the nobleness is a characteristic of the bone in terms of whether or not the bone is noble. “Ak” here symbolizes good, beautiful, light, and “black” symbolizes evil, ugly, darkness. In fact, in the Turks and in the Cengiz Han state, the "bone bone" indicates the nations, while the "bone bone" indicates the widespread public masses or the ordinary people. This remarkable similarity can still indicate that the coherent-guidance has more common characteristics than it was thought to be with the Koreans, who have a multi-cultural partnership, such as the faith of God in Heaven as a single god and the Altay language. Moreover, this partnership can also give a new perspective to the discussions on the Altai theory. This modest work is intended to establish this point.

Anahtar Kelimeler:

“bone” As The Underlying Subject For Nobility In Koreans and Turks
2020
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

In Silla (668-935), i.e. the first kingdom to unite the Korean Peninsula under a single roof, within the bone-rank system [kol-p’um] that discriminates the nobles from commoners, and among the nobles the dynasty from bureaucracy, “bone” manifests itself as the underlying subject of nobility. According to this bone-rank system, those who were born a “sacred bone” [sŏng-gol] consisted the highest stratum, those who were born a “true bone” [chin-gol] were of the second rank. Kings and queens were supposed to belong to the sacred bone caste. The relatives of the dynasty and the ministers constituted the true bone caste. And below them, and above the commoners [p’yŏng-min], there were the “head rank” [tu-p’um] caste that consisted of six levels. In like manner, white bone-dark bone dichotomy determines who is noble and who is not in Turks and in Genghis Khan Empire, i.e., nobility is an attribute of bone regarding being white or not. For in Turks and Genghis Han Empire, “white bone” signifies nobles; whereas “dark bone” signifies commoners. This remarkable similarity is a sign that the Turks and the Koreans have more in common, along with nomadism, the monotheistic belief in the God of Heaven(s) (i.e. Blue Sky or Tengri) and Altay language. This humble work aims at grounding this point mentioned

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler












Turkish Studies

Alan :   Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 12.054
Atıf : 48.169
Turkish Studies