İslâm Borçlar Hukukunda tazminat sorumluluğunun başlıca iki kaynağı vardır. Bunlar sözleşme ve haksız fiil. Başkasına zarar vermek bu yollardan hangisi ile olursa olsun yasaklanmıştır. Ancak toplumsal hayat içerisinde kişilerin başkalarına zarar verdiklerine şahit olmaktayız. Hukuk düzeni burada da söz konusu zararın giderilmesini sağlamaya çalışır. Ancak bunun için karşı tarafa zarar vermek yasal bir yol değildir. Tazminat sorumluluğu ile birlikte aynı zamanda başka yükümlülükler de söz konusu mudur? Bu konuda Mecelle’nin 86’ncı maddesi Hanefi mezhebine uygun olarak, tazminat sorumluluğu ile kullanım ücretinin bir arada olamayacağını düzenlemiştir. Mezhep içerisinde bunun bazı teorik sebepleri vardır. Ancak diğer mezheplerin bu konuda Hanefi mezhebine muhalif görüşleri vardır. Özellikle gasp edilen malın menfaatinin ayrıca tazmin edilmesine olumlu yaklaşmışlardır. Bu farklılığın temeli menfaatin hukuken mal kabul edilip edilmemesine dayanmaktadır. Ancak sonraki dönemlerde Hanefi mezhebi içerisinde ilk görüşe bazı istisnalar getirilmiştir. Bunlar vakıf ve yetim malları ile ticari mallardır. Ayrıca Mecelle tadillerinde menfaatin mal kabul edilmesi ve tazmin konusu olabileceği de kabul görmüştür.
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|