Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 58
 İndirme 16
Korku Sinemasının Cazibesi Üzerine Felsefi ve Psikolojik Bir İnceleme
2020
Dergi:  
SineFilozofi
Yazar:  
Özet:

Korku sineması sinema tarihinin her döneminde popüler olan bir türdür. Bu çalışmada korkunun çekiciliğinin sebepleri ve sonuçları araştırılmaktadır. Bunun için ilkin korku içerikli eserlerin Antik Yunan’daki örneği olan tragedya konusu ele alınmış ve ardından Aristoteles’in tragedya görüşü anlatılmıştır. Aristoteles Poetika adlı eserinde tragedyanın ve trajik olanın amacının korku ve acıma duygularından hareket ederek ruhu arındırmak -onun kullandığı ifadeyle katharsis- olduğunu söylemektedir. Bu çalışmada onun tragedya hakkındaki düşüncelerinden hareketle günümüzde özellikle korku-gerilim filmleri izleyen seyircilerde bu tür bir arınma gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmıştır. Aristoteles’in tragedyayı incelerken kullandığı katharsis kavramı insanın tutkulardan ve birtakım korkulardan arındırılması, ruhunun temizlenmesi ve saflaştırılması anlamına gelmektedir. Bu yaklaşıma göre sanat eserinin amacı kişide sırf estetik bir haz yaratmak değildir. Sanat eseri aynı zamanda kişinin ruhunu arındırarak onun daha yüksek zihinsel ve ahlaki bir kavrayışa erişmesini sağlamalıdır. Böylece sanat eseri ve özellikle tragedya seyircinin kendine ilişkin bilince (γνῶθι σεαυτόν, gnothi seauton, kendini bil) ulaşmasının bir aracıdır. Aristoteles’e göre tragedya seyircisi başkasının yaşadığı acı, korku ve gerilim üzerinden kendisini oyuncularla özdeştirerek katharsis’e ulaşmaktadır. Aristoteles’in tragedya seyircisi hakkında yaptığı bu tarz saptamalar bizi insan doğasının bir yönü hakkında felsefi bir soruşturma yapmaya yöneltmektedir: antik çağlardan günümüze kadar insanın acı, korku, gerilim ve iğrendirici birtakım öğelerle dolu olan eserlere talep göstermesi onun doğasının hangi özelliğinden kaynaklanmaktadır? Günümüzde çok popüler olan korku-gerilim ve melodram filmlerinin yoğun şekilde izlenmesi Aristoteles’in tragedyanın sağladığını söylediği katharsis’ten mi kaynaklanmaktadır? Bu çalışmada sözünü ettiğimiz korku sinemasını incelemek için korkunun vücuttaki fizyolojik süreci ele alınarak onun psikolojiyle ve nöropsikolojiyle ilişkisi araştırılmaktadır. Bu araştırmaya göre korku filmlerinin kişide yarattığı korkunun aslında gerçek bir korku olmadığı ortaya çıkmaktadır. Çalışmada korkunun seyircide bir arınma sağlayıp sağlamadığı tartışıldıktan sonra bunlara olan yoğun ilginin temel sebebinin insanın varoluşsal yanının ve toplumsal hayatının bir sonucu olduğu tespit edilmiştir. Buna göre kendi varoluşunun ve günümüzde sürekli “risk toplumu” içinde bulunmanın verdiği kaygı, acı, korku ve gerilimin etkisindeki seyirci başkalarının acısına, korkusuna ve tecrübe ettiği gerilime yönelerek (örneğin sözünü ettiğimiz tarzda filmler veya diziler vb. izleyerek) kendi içinde bulunduğu bunalım yaratan varoluş durumundan bir şekilde arınmaya çalışmaktadır. Bu arınma ise bu tarz filmlerde kişinin kendisiyle yüzleşmek yerine kendini, aslında kendi varoluşunu ve içinde bulunduğu hayatı tamamen unutmasıyla olmaktadır. Burada söz konusu olan arınma Aristoteles’in sözünü ettiği anlamda bir katharsis değil, başkasının acısı ve korkusu aracılığıyla kendini unutmadır.

Anahtar Kelimeler:

A philosophical and psychological review of the fascination of the horror cinema
2020
Dergi:  
SineFilozofi
Yazar:  
Özet:

The horror cinema is a genre that is popular in every era of the film history. This study explores the causes and consequences of the attraction of fear. For this, the subject of the tragedy, which was first an example of horror-containing works in Ancient Greece, was discussed and then the tragedy view of Aristotle was described. In his work, Aristotle Poetics says that the purpose of the tragedy and the tragic is to purify the spirit by moving from the feelings of fear and sorrow—catharism in the expression he uses. In this study, it has been discussed whether such a cleansing has occurred in the viewers who are currently watching horror-stress movies, moving from his thoughts about the tragedy. The concept of catarsis used by Aristotle in the study of the tragedy means the purification of man from his passions and some fears, the purification and purification of his spirit. According to this approach, the purpose of the work of art is not to create an aesthetic pleasure in the person. The work of art should also ensure that the person reaches a higher mental and moral understanding by cleansing the spirit. Thus, the work of art and tragedy is a means for the audience to reach the consciousness of self (γνῶθι σεαυτόν, gnothi seauton, self-bil). According to Aristotle, the tragedy audience reaches the catarsis by identifying himself with the players through the suffering, fear and tension of others. This kind of findings by Aristotle about the tragic audience lead us to a philosophical investigation of one aspect of the human nature: from ancient times to present, what is the characteristic of his nature that man demands works filled with a series of painful, fearful, tensionful and disgusting elements? Is the intense watching of horror-stress and melodram movies that are very popular today derived from the catarsis that Aristotle said the tragedy provided? In this study, to study the fear cinema we are talking about, the physiological process of fear in the body is examined and the relationship with its psychology and neuropsychology is studied. This study shows that the fear created by horror films in a person is not a real fear. After discussing whether fear provides a cleansing in the audience, the main reason for intense interest in them is the result of the existential side of man and the social life. Accordingly, the anxiety, pain, fear, and tension influenced by its own existence and its continuous presence in today’s “risk society” are directed to the pain, fear, and tension experienced by others (for example, films or series in the way we are talking about, etc.). He is the creator of the creation of the creation of the creation of the creation of the creation. This cleansing, instead of facing himself in this kind of films, is by completely forgetting himself, his own existence and life in which he is. The purification here is not a catarsis in the sense that Aristotle talks about, but the forgiveness of himself through the pain and fear of others.

Anahtar Kelimeler:

0
2020
Dergi:  
SineFilozofi
Yazar:  
Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler








SineFilozofi

Alan :   Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 333
Atıf : 467
SineFilozofi