Görüntüleme
58
İndirme
13
Bu makalede; Güney Kore ve Türkiye ekonomik büyüme deneyimleri karşılaştırılmıştır. Makalenin amacı; Güney Kore‘nin Türkiye’den ekonomik olarak daha büyük bir hızla büyümüş olduğu tarihsel süreci, otomotiv sanayi penceresinden bakarak açıklayabilmek olmuştur. Güney Kore 1960’lı yıllardan itibaren oluşturduğu iktisat politikaları ve bunu tamamlayıcı teknoloji politikaları uygulamaları ile birlikte, 1990’lı yıllara gelindiğin de, diğer sanayi dallarında olduğu gibi otomotiv sanayinde de teknoloji geliştirme yeteneğini elde ederek, sanayileşmiş ülkeler arasına girmiştir. İktisat politikaları çerçevesinde, ihracata dayalı büyüme modeli ve doğru mali teşvik ve yönlendirmelerle oluşturulmuş olan sistem, teknoloji politikaları ile desteklenmiş ve böylece tüm sanayi alanlarında olduğu gibi otomotiv sanayinde de başarı söz konusu olmuştur. Türkiye ise Osmanlı Devleti’nden devraldığı otomotiv sektöründe, otomotiv sanayini oluşturabilmek amacıyla Cumhuriyet’in ilanından itibaren çaba içinde olmuştur. Cumhuriyet’in ilanından sonra İlk otomotiv sanayi girişimi, İstanbul Tophane mevkiinde kurulmuş olan Ford Motor fabrikası olmuştur. Türkiye’nin tercihi otomobil ithalatını ve yabancı sermayenin üretim tesisi kurmasını serbest bırakmak olmuştur. Bu çerçevede 1960’lı yıllara gelinceye kadar otomotiv sanayinde lisans anlaşmaları yolu ile üretim tesisleri kurulabilmiş ve otomotiv alanında ithalat serbest olmaya devam etmiştir. 1960’lı yıllarda kabul edilmiş olan Montaj Sanayi Talimatı ile otomotiv sanayinde parçaların ithali zorlaştırılmış ve yerli parça sanayinin gelişimi özendirilmek istenmiştir. Sadece yurt dışında üretilen parça örneklerinin yerli taklitlerini üretmeye yönelik bu politika, ithal ikameci sanayileşme stratejisi ile desteklenmiş, 1963 yılında kurulmuş bulunan TÜBİTAK’a rağmen 1980’li yıllara gelinceye kadar teknolojik yetenek oluşumunu sağlayabilecek bir teknoloji politikası oluşturulamamıştır. 1970’li yıllarda lisans anlaşmaları ile otomobil üretim tesisleri kurulmuş, 1990’lı yıllarda da lisans anlaşmaları yolu ile üretim tesisleri kurulmaya devam etmiştir. Güney Kore’nin başarısının altında ise otomotiv parçalarının ithalini teşvik edip, otomobil ithalini neredeyse yasaklaması ve yerli otomobil üretimini özendirerek, bunu ihracata dayalı büyüme modeli çerçevesinde ihracatı teşvik etme politikası yatmıştır. Güney Kore bu iktisat politikalarını uyumlu teknoloji politikaları ile de bir araya getirebilmiştir. Türkiye 1980’li yıllarla birlikte iktisat politikası tercihini değiştirerek ihracata dayalı büyüme modelini uygulamaya başlamıştır. Ancak bu iktisat politika değişikliği ile uyumlu diğer politika unsurlarında değişikliğe gidilememiştir. Montaj Sanayi Talimatı yerine getirilen İmalat Sanayi Yönetmeliği ise sadece kalitenin artırılması gerekliliğini zikretmiştir. 1983 yılında Türkiye’nin ilk Bilim ve Teknoloji Politikası belgesi 1983 yılında yayınlanmış olmasına karşın, teknoloji geliştirebilme ve teknoloji geliştirme yeteneğinin kazanılması konusunda yeterli ilerleme kaydedilememiştir. Bu ilk belgenin ardından teknoloji politikasını oluşturmaya yönelik başka belgelerde yayınlanmış olmasına karşın, teknoloji transferi ile ekonomik gelişme sağlama politikasına devam edilmiştir.
This article compares South Korea and Turkey’s economic growth experiences. The purpose of the article was to explain the historic process in which South Korea has grown economically faster than Turkey, by looking from the window of the automotive industry. South Korea, along with its economic policies since the 1960s and its complementary technology policies, has entered the industrialized countries by acquiring the ability to develop technology in the automotive industry as well as in the 1990s. In the context of economic policies, the system, created by the export-based growth model and the proper financial incentives and guidelines, has been supported by technological policies and thus has been a success in the automotive industry, as in all industries. In the automotive industry that the Ottoman State has taken over, Turkey has been in an effort since the announcement of the Republic in order to create the automotive industry. After the announcement of the Republic, the first automotive industry initiative was the Ford Motor factory, which was established in Istanbul Tophane. The preference of Turkey was to liberate the imports of cars and the establishment of production facilities of foreign capital. In this framework, through license agreements in the automotive industry until the 1960s, production facilities were established and imports in the automotive industry continued to be free. The Montage Industry Guidelines, which were adopted in the 1960s, made it difficult to import parts in the automotive industry and encouraged the development of the domestic piece industry. This policy aimed at producing only domestic imitates of coat samples manufactured abroad, supported by the import residential industrialization strategy, although the TÜBİTAK was founded in 1963, it has not been created a technology policy that could provide the formation of technological capabilities until the 1980s. In the 1970s, license agreements and automotive production facilities were established, and in the 1990s, license agreements and production facilities continued to be established. Under the success of South Korea, it has been a policy to promote the import of automotive parts, to almost ban the import of cars and to encourage domestic automotive production, and to promote exports within the framework of the export-based growth model. South Korea could also combine these economic policies with consistent technology policies. In the 1980s, Turkey began to implement export-based growth model by changing its preference of economic policy. However, this economy has not been able to go to change in other political elements in accordance with the policy change. The manufacturing industry regulations that follow the installation industry instructions have only mentioned the need to improve the quality. Although the first Science and Technology Policy document of Turkey was published in 1983, there has not been sufficient progress in the acquisition of the ability to develop technology and technology. Although this first document has been published in other documents aimed at creating the technology policy, it has continued its policy of economic development through technology transfer.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
