1980’li yıllardan itibaren günümüze kadar kamusal hizmetlerin niteliği ile etkililiği uzunca bir süre tartışılmıştır. Özellikle hizmetleri yürüten idarelerin değerlendirildiği bu süreçte küresel ölçekte kabul edilip önerilen yerelleşme fikri, hizmetlerin iyileştirilmesinin iyi bir çözüm olacağı ifade edilmiştir. Böylece birçok ülke, hizmet alanlarında merkezi yönetimden yerel yönetimlere doğru yetki ve görev devri gerçekleştirmiştir. Gelişmelerden etkilenerek Türkiye’de de yerelleşme fikri sosyal hizmet alanında da varlığını göstermiştir. Bu süreçte yaptığı farklı reformlarla belediyeleri sosyal hizmet alanında ileri taşıyan Türkiye, 2010 yılından itibaren çıkarttığı yasalarla birlikte sosyal alandaki kimi hizmetleri yerel yönetimler devralmıştır. Böylece sosyal hizmet alanında yerel yönetim birimleri özellikle de belediyeler zamanla daha önemli ve fonksiyonel bir kurum haline dönüşmüştür. Bu durum en son çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehir Yasası ile birlikte getirilen yeni belediye modeliyle daha da güçlenen belediyeler hem mevzuat hem de görev ve sorumluluk alanında önemli bir aktör konumunda olmuştur. Yasal düzenlemelerle oluşturulan yeni BŞB yönetim modelinde belediyelerin sosyal nitelikli hizmetlerde görev ve sorumlulukları yanında mevcut kapasite ile muhtemel sorunların belirlenmesi, gelecekte atılacak yeni adımlar için hayati derecede önemli olacaktır. Bu nedenle çalışmada sosyal hizmetleri yöneten yerel idareciler ile bunları uygulayanların gözünden BŞB’nin bu alandaki görev ve kapasiteleri ile mevcut durumları ele alınmıştır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|