Bir metnin bağdaşık olmasını sağlayan birden fazla etken vardır. Bu etkenler okur, yazar ve metin arasındaki ilişki ve üçünün etkileşimi doğrultusunda bir metnin bağdaşık olmasını sağlar. Metin, okur-yazar-metin üçlüsünün birlikte hareket ederek okurun anlama ulaşmasını sağlayan bilişsel bir yapıdır ve metni anlamlandırmak okurun zihinsel olarak sürekli faal olmasını gerektiren bir süreçtir. Bu zihinsel süreçte yazarın metinde dilsel olarak kodladığı bazı düzenekler bulunmaktadır. Okuyucunun metni anlamlandırabilmesi için metindeki dil bilgisel araçlara ve bu araçların içinde bulunduğu söylem bağlamına bakması gerekmektedir. Dil bilgisel araçlar bağdaşıklığı kodlamak için kullanılmakta ve okuyucunun zihnindeki bazı zihinsel süreçleri tetiklemektedirler Bu çalışmada bir bağlaşıklık bağının varlığının okurun metinde bağdaşıklığa ulaşma sürecine nasıl katkıda bulunduğu açıklanmaya çalışılmıştır. Hoey (1991), sözcüksel bağlaşıklığın metnin düzenlenmesine önemli katkısının olduğunu ileri sürmektedir. Hoey (1991)’e göre tümceler birbirleriyle sözcüksel yineleme yoluyla bağlantı kurarlar ve asal olarak adlandırılan bazı tümceler diğerlerine göre bilgi akışının sürdürülmesine daha çok katkıda bulunurlar. Yanal olarak adlandırılan diğer tümceler ise bilgi akışıyla bir bağlantısı ve ilgisi olmayan tümcelerdir, bilgi değerleri düşüktür. Bu tür tümcelerin metinden çıkarılması durumunda bile metnin bağdaşıklığı bozulmayacak ve daha sıkı örülmüş, kısaltılmış metinler elde edilecektir. Bu çalışmanın amacı, bağlaşıklığın bağdaşıklığa katkısını ve bağlaşıklık ve bağdaşıklığın sağlanmasında yinelemenin nasıl işlev gördüğünü ortaya koymaktadır. Çalışmanın veri tabanını Birgün gazetesinden alınmış “Cesetler Sahipsiz Kaldı” başlıklı gazete köşe yazısı oluşturmaktadır. Yapılan çözümleme sonucunda haber metnindeki sözcüklerin bağlantıları ve sıklık dereceleri tespit edilmiş ve gösterilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|