Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 500
 İndirme 109
Pozitivist Bilim Tarihi Disiplinine ve Poppercı Bilim Tarihinin Olanaklılığına Dair Epistemolojik Bir İnceleme
2015
Dergi:  
Dört Öge
Yazar:  
Özet:

Bilim üzerine tarihsel ve felsefi çalışmalar Auguste Comte’un pozitivizmi altında yakın bir ilişkisellikle gelişim göstermiştir. Bu bağlamda epistemolojik ve tarihsel çalışmaların amacı mantığını ve tarihini çözümleyerek bilimi insanlık için daha anlaşılır kılabilmektir. XX. yüzyılın ilk yarısı boyunca ise bu iki çalışma biçimi kendi yollarına giderek ayrışmıştır. Neo-pozitivist bilim felsefesi (neo-pozitivist bilgi kuramı) sınırlandırma ayracı problemi üzerine yoğunlaşmıştır. Neo-pozitivist bir epistemolog için sınırlandırma ayracı tarih-dışı bir kavramdır. Bu nedenle, yine tarih-dışı olan epistemolojik çözümleme yöntemi bu ayracı tespit edebilmek için yeterli ve uygundur. Diğer taraftan, bilim tarihi ‘ilerleme’ kavramı üzerine yoğunlaşmıştır. Bir akademik disiplin olarak bilim tarihinin kurucusu olan George Sarton, bilimi sistematize edilmiş pozitif bilgi ve bilim tarihini de bu bilginin gelişiminin betimlenmesi ve açıklanması olarak tanımlar. Tüm bir gelişme süreci ilerlemenin tarihidir. Bilimsel tarihsel yöntemin kullanılmasıyla bu süreç açıklanabilir ve bu açıklama ile birlikte bilim insanlık için daha anlaşılır kılınabilir. Bu ayrışmanın ardından alandaki pek çok akademisyen öncelikle ya bilim tarihçisi olarak ya da bilim filozofu olarak eğitim almaya başlamıştır. Bu makale ilkin ayrışmış iki akademik disiplin olarak bilim felsefesi ve bilim tarihi arasındaki ilişkileri tartışacaktır. Makalenin amacı bilim felsefesi çalışmalarıyla bilim tarihi çalışmaları arasındaki derin ve kökensel epistemolojik ilişkiyi göstermektir. Epistemolojik temeller olmaksızın, bilimin tarihini bilimsel bir yolla açıklayabilmek olanaksızdır. Makalenin ikinci odak sorusu, bilim tarihinin açıklanmasında birden çok epistemolojik temel olanaklıysa ne olur sorusudur. Karl Popper, klasik doğrulamacı bilgi anlayışına karşı çıkması ve onun yerine eleştirel rasyonaliteyi yerleştirmesiyle tanınmaktadır. “Eleştirel rasyonalite” terimi, Popper’ın klasik empirizmi ve ona dayalı gözlemci-tümevarımcı bilim anlayışını reddedişine gönderimlidir. Bu bağlamda, Poppercı bir bilim tarihi olanaklı mıdır? Bu da makalenin ikinci tartışma odağıdır

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler
Dört Öge

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 281
Atıf : 499
Dört Öge