1950’li yıllardan itibaren sinema, kentleşme ve elektrifikasyonun yaygınlaşması sonucu Anadolu’da gelişir ve döneminin en önemli kitle sanatı haline gelir. Bu dönem içinde sinema salonu, sinemaya gitme ve seyir edimi, kent yaşamının ayrılmaz bir parçasına dönüşür. Sinema, hem farklı sınıf ve kültürden insanların ortak eğlence aracı hem de sinema salonunun mekânsal konumu ve film seçimleri sonucu toplumsal ayrışmaların merkezinde yer alır. Sinema Anadolu’da modernleşmenin görünen yüzü olur. Akademik çalışma olarak sinema salonları ve seyirci ilişkisi son zamanlarda yoğun bir şekilde çalışılmıştır: Seyirci deneyimi (Kırel, 2010), değişen seyir kültürü (Erkılıç, 2009), İzmir sinemaları (Makal, 1999; Kaya Mutlu 2017), İstanbul sinemaları (Gökmen, 1991, Scognamillo, 1991, Evren, 1998), Emek mücadelesi (Atabinen, 2015), Ankara sinemaları (Karagözoğlu, 2004), Gaziantep sinemaları (Liman, 2014), yazlık sinemalar (Gökmen ve Gür, 2017) ilk akla gelen çalışmalardır. Sinema salonları bir kentin kolektif belleğini oluşturur. Ancak sinemanın girdiği kriz ve değişen yapım ve gösterim pratikleri sonucu sinema salonları mekânsal olarak multipleks salonlara dönüşmüş ve AVM’lere hapsolmuştur. Özellikle 1950-1970 yılları arasında Adana’da sinema kültürünün geliştiği görülür. Sinema ve seyirci sayısındaki artış, bölge işletmeciliği tarzı üretim yapısı ve buradan çıkan önemli sanatçılar Adana’nın Yeşilçam için farklı bir anlam taşımasını sağlar. Edindiği kültürel mirasın da katkısıyla pek çok sanatçının yetiştiği bu kentin insanları, televizyonunu yaygınlaşıp terör olaylarının sokağa taşmaya başlamasına kadar olan süreçte sinemayı yaşamının bir parçası haline getirir. Bu bildiri, sinema sosyolojisi açısından sinemayı bir kurum olarak (Jarvie, 1970) ele alan yaklaşımdan hareketle Adana’da film seyircinin sosyolojisini açımlamayı amaçlıyor. Bu çerçevede bildiri, bölge işletmeciliği açısından döneminin en önemli merkezlerinden biri olan Adana’da sinema olgusunu, özellikle 1950-1990 yılları arasında kapalı ve yazlık sinema salonları, seyir ortamı, filmlere seyirci ilgisi ve seyir kültürü açısından inceliyor. Bir kurum ve kamusal alan olarak sinemanın Adana özelinde gündelik hayat içindeki yeri ve önemine odaklanıyor. Bildiride, yerel gazete taramaları, kişisel arşiv incelemeleri ve sözlü tarih araştırmalarından hareket ediliyor.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|