Görüntüleme
986
İndirme
9
Sesli Dinleme
13
Doğal afetler insan hayatını derinden etkileyen olayların başında gelmektedir. Başta deprem olmak üzere, yangın, kuraklık, kıtlık, şiddetli kışlar, sel ve fırtınalar yaşamı derinden etkileyen doğal afetlerdir. Bu afetler tabii hayata vermiş oldukları zararların yanı sıra birçok insanın yaralanmasına ve hayatını kaybetmesine de neden olmuştur. İstanbul, tarihte dünyadaki başkentler arasında en çok doğal afete maruz kalanların başında gelmektedir. Bundan dolayı bu şehir birçok kez yeniden inşa edilmek zorunda kalmıştır. Depremlerin yıkıcı sonuçları, İstanbul’da Osmanlı mimarisinin doğmasına katkıda bulunmuştur. Çünkü büyük şiddette meydana gelen depremler, fetihten sonra da ayakta kalan Bizans dönemine ait birçok yapının da yıkılmasına neden olmuştur. Bu yıkılan yapıların yerine Osmanlı mimarları tarafından tasarlanan yeni yapılar inşa edilmiştir. İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başkenti olmasından sonra ilk depremini 1462 yılında, en şiddetlisini de 1509’da yaşamıştır. Meydana gelen yangınlarının etkisi depremi aratacak cinsten değildir. Depremlerden büyük korku ve acılar yaşayan yöneticiler ve halk İstanbul’da ahşap evlerin yapılması yönünde kararlar almıştır. Bu durum insanları ve şehri depremden az da olsa korumuş, lakin günler süren ve İstanbul’u baştan aşağı kül eden yangınların önünü açmıştır. Kuraklık, kıtlık, sel ve sert geçen kışlar deprem ve yangın kadar ani yıkımlara neden olmasa da uzun vadede halk üzerinde etkileri büyük olmuştur. İnsan kaynaklı afetlerin tedbirleri alındığı takdirde bir şekilde önüne geçilebilmektedir. Ancak tabiatın kendi dinamikleri sonucu meydana gelen afetlerin hangi zaman diliminde olacağı konusunda ciddi belirsizlikler olduğundan, sadece vereceği zararların etkilerini azaltabilmek için bir takım tedbirler almak mümkündür. Bu durum ise; devleti yönetenlere büyük sorumluluklar getirmiştir. Yöneticiler ise bu sorumlulukları doğrultusunda toplumun doğal afetleri kolay atlatabilmesi adına gerekli tüm önlemleri alma çabası içerisinde olmuştur. Bu tebliğde, kaynakların (kronikler, arşiv belgeleri ve diğer kaynaklar çerçevesinde) izin verdiği ölçüde XV-XVIII. yüzyıllar arasında İstanbul’da meydana gelen doğal afetleri, doğal afetler olarak adlandırılan felaketlerin ne zaman, hangi sıklıkla meydana geldiğini, afetlerle mücadelenin nasıl yapıldığını, bunların toplum üzerinde nasıl ve ne tür etkiler bıraktığını ortaya çıkarmaya, incelemeye çalışacağız.
Natural disasters come at the beginning of events that deeply affect human life. Mainly earthquakes, including fire, drought, hunger, severe winters, floods and storms are natural disasters that deeply affect life. These disasters, of course, have caused many people to be wounded and lost their lives. Istanbul is one of the world’s largest natural disasters in history. This city has had to be rebuilt many times. The devastating consequences of the earthquakes have contributed to the birth of the Ottoman architecture in Istanbul. Because the massive earthquakes have led to the destruction of many of the structures of the Byzantine period that remained after the conquest. Instead of these destroyed structures, new structures designed by the Ottoman architects were built. Istanbul has experienced its first earthquake since it became the capital of the Ottoman State in 1462 and its most violent earthquake in 1509. The impact of the fire is not the nature of the earthquake. Governors and people who are greatly afraid of the earthquakes have made decisions on the construction of wooden houses in Istanbul. This situation protected the people and the city from the earthquake, but it opened the front of the fires that lasted days and smelled Istanbul from the beginning to the bottom. Though drought, hunger, floods and hard winters have not caused sudden destruction as earthquakes and fires, their long-term effects on the population have been great. Human disasters can be prevented in any way if caution is taken. However, since there are serious uncertainty about the time range of disasters that occur as a result of the nature’s own dynamics, it is possible to take a set of measures only to reduce the effects of the damage it will cause. This has brought great responsibilities to the ruler. The managers, in accordance with these responsibilities, have been trying to take all necessary measures in order to easily overcome the natural disasters of society. In this communication, to the extent permitted by the sources (in the framework of chronicles, archive documents and other sources) XV-XVIII. We will try to explore the natural disasters that have occurred in Istanbul over the centuries, when, what frequency of the disasters that are called natural disasters, how to fight the disasters, how and what kind of effects they have left on society.
Makale Detay 
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley