Genel olarak arz temelinde ele alınan enerji güvenliği kavramı, küresel ölçekte önem verilen sorun haline gelmektedir. Enerji kaynaklarının dünya coğrafyasına eşit dağılmaması, artan küresel enerji tüketimi, enerji ithalatına bağımlılık, enerji kaynaklarının diplomasi aracı olarak kullanılması gibi nedenler, enerji güvenliği sorununun, bölgesel ölçeğin ötesinde, küresel güvenlik sorunu haline gelmesine olanak sağlamaktadır. Bu noktada artık, enerji güvenliği sorunu, devletler için ciddi bir tehdit olarak ortaya çıkmaktadır. Tüm devletler gibi Türkiye de enerji güvenliğine/ tehdidine son derece önem vermektedir. Türkiye’nin enerji kaynakları bakımından yetersiz oluşu, giderek artan enerji tüketimi, Rusya Federasyonu ve İran gibi güvensiz tedarik- çilere artan bağımlılığı bu noktada etkili olmaktadır. Örne- ğin, İran kış mevsimlerinde doğal gazı kesmekte, Rusya Federasyonu ise Ukrayna, Avrupa Birliği ve Estonya örneklerinde görüldüğü gibi, her dış politika hamlesinde enerji kaynaklarını kullanmaktadır. Söz konusu bu örnekler, Türkiye için önemli bir tecrübe olmakta ve Rusya Federasyonu’yla yaşanan “uçak krizi” sonrasında da aynı hamlelerin gerçekleşebilirliğine kendisini hazırlamaktadır. TANAP projesinin hızlandırılması bu bağlamda ön plana çıkmaktadır, fakat yeterliliği tartışmalıdır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|