Atıf Sayısı
11
Görüntüleme
75
İndirme
24
Günümüzün ekonomik, sosyal, siyasal ve teknolojik koşullarında çalışmak işgörenler üzerinde büyük baskı oluşturmaktadır. Bu baskı neticesinde bireylerde, iş yapma arzusunda azalma, başarısız olma duygusu, yıpranmışlık hissi, enerji ve güç kaybı yaşama gibi belirtilerin kaynağı olan tükenmişlik sendromu baş göstermektedir. Değer yaratanönemli kaynak olarak insan kaynaklarının tutundurulması, örgütsel başarıyı etkilediğinden işten ayrılma niyetini azaltacak durumların stratejik kararlara bağlanması gerekmektedir. Özellikle bireysel başarı için işgörenlerin istek, arzu ve enerjisini artıracak faaliyetlerle tükenmişliği azaltmak gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında bu faaliyetler örgütsel bağlılığı artırarak, işten ayrılma niyetini de azaltacaktır. Bu çerçeveden bakıldığında çalışma, bankacılık sektöründe “tükenmişlik sendromu” algısının var olup olmadığı ve ne düzeyde olduğu ile tükenmişlik sendromunun işten ayrılma niyeti üzerinde etkisi var mıdır ve ne derecededir?” sorularının cevabını araştırmayı amaçlamaktadır. Veriler SPSS 21.0 da analiz edilerek araştırma sonuçlarına ulaşılmış ve hem tükenmişlik sendromu algısının var olduğu hem de tükenmişlik sendromunun işten ayrılma niyeti üzerinde pozitif ve anlamlı etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öncelikle tükenmişlik sendromunu ortadan kaldıracak faaliyetler dikkate alındığında, örgütlerde yetenek yönetimi çerçevesinde insan kaynağı tutundurma çabaları, işgörenlerdeki işten ayrılma niyeti azalacaktır. Bu durum yetenekli işgörenlerin işten ayrılma niyetinin azalmasıyla birlikte örgütsel bağlılık düzeylerini artıracaktır. Özellikle bankacılık sektörü gibi yoğun bir çalışma ortamı gerektiren sektörlerde bu durum daha büyük önem arz etmektedir.
Working in today’s economic, social, political and technological conditions creates a great pressure on the employers. As a result of this pressure, in individuals, the decline in the desire to do business, the feeling of failure, the feeling of disappointment, the loss of energy and power, the source of symptoms such as life, is the endurance syndrome. The retention of human resources as a valuable source has to be linked to strategic decisions that will reduce the intention to leave the work because it affects the organizational success. Especially for individual success, it is necessary to reduce the exhaust with activities that will increase the desire, desire and energy of the employers. From this point of view, these activities will increase organizational commitment and reduce the intention to leave the job. Looking from this framework, the study, whether the perception of the "sindrom of constipation" in the banking sector exists and at what level and how does the constipation syndrome have an impact on the intention of leaving the job and how much is it?" It is intended to investigate the answers to their questions. The data were analyzed in SPSS 21.0 and the research results were achieved and the conclusion was that both the perception of the exhaustion syndrome exists and the exhaustion syndrome has a positive and meaningful effect on the intention of leaving the job. First of all, taking into account activities to eradicate the exhaust syndrome, efforts to retain human resources in the framework of talent management in organizations will reduce the intention of leaving the job in the employers. This will increase the level of organizational commitment along with the reduction of the intention of skilled workers to leave the job. This is especially important in sectors that require an intense working environment, such as the banking sector.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
