Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 46
 İndirme 15
Şemseddin Sami’nin Orhun Abidelerinde Sözlük Oluşturma Tekniği
2017
Dergi:  
Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Yazar:  
Özet:

Şemseddin Sami, Orhun Âbideleri ile ilgili ilk çalışma yapanların başında gelir. Kitap olarak basımı gerçekleşmeyen bu eser, uzun yıllar elden ele dolaşmış,sonunda mirasçıları tarafından Arnavutluk Devlet Arşivleri’ne bağışlanmıştır. Arnavutluk Devlet Arşivleri A.Q.SH. A. 51. D 12. J. 55 numaralı dosyada kayıtlı olan eser, iki bakımdan önemidir. Birincisi eserin hazırlanma tekniği, ikincisi de kelimelerin sözlük karşılığının verilmesinde tutulan yolun orijinalliğidir. Şemseddin Sami, metinde geçen kelimeleri etimolojik ve gramatikal açıdan incelerken, kullandığı bazı özel adlandırma ve açıklamaları ayrı ayrı ele alır. Türk yazılı edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilen Orhun Âbideleri, Türk dili ve edebiyatının tarihsel sürecini ve gelişimini ortaya koyması bakımından önemlidir. Şemseddin Sami’nin çalışmasından haber veren araştırmacılar, onun Thomsen’un çözümlemesinden yararlandığını söylemelerine karşın, yazarın Radloff’un eserinden de yararlandığı anlaşılmaktadır. Şemseddin Sami, yazıtları diğer Türk lehçleri ile de karşılaştırarak kimi kelimeleri incelerken bunlara atıfta bulunmaktadır. “köp: “Kullandığımız” “hep” lügatin kısmı olup Hakaniyece’de “köp” sözüne müsta’meldir.”, “külük: Mert diye tercüme olunan bu lügatin aslı iştiktakı böyle mezkûr meğerki Hakaniyece’de abd ve kul manasıyla kullanılır. “Külük” ile bir münasebeti olur.” “yükli: “yük” zor ve kuvvet ve “yüklü” kavi ve şedit demektir gariptir ki Çağataycada bile edat nisbet “lik” iken bu âbidelerde bizim isti’malimiz gibi “li” suretinde kullanılıyor.” Sekizinci yüzyılda Kuzey Moğolistan bölgesinde dikilen Orhun yazıtları, bir milletin istiklal mücadelesini destanlaştırmasının yanında, devleti idare eden liderin sorumluluklarını ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir. Uzun yıllar Çin esaretinde kalan Köktürklerin, bu esarete nasıl düştüklerinin ortaya konmasının yanında, esaretten kurtulduktan sonra, bir daha böyle bir akıbeti yaşamaması için neler yapması gerektiği de taşlara kazınarak ebedileştirilmiştir. Şemseddin Sami, Orhun Âbideleri ile ilgili ilk çalışma yapanların başında gelir. Kitap olarak basımı gerçekleşmeyen bu eser, uzun yıllar elden ele dolaşmış,sonunda mirasçıları tarafından Arnavutluk Devlet Arşivleri’ne bağışlanmıştır. Arnavutluk Devlet Arşivleri A.Q.SH. A. 51. D 12. J. 55 numaralı dosyada kayıtlı olan eser, iki bakımdan önemidir. Birincisi eserin hazırlanma tekniği, ikincisi de kelimelerin sözlük karşılığının verilmesinde tutulan yolun orijinalliğidir. Şemseddin Sami, metinde geçen kelimeleri etimolojik ve gramatikal açıdan incelerken, kullandığı bazı özel adlandırma ve açıklamaları ayrı ayrı ele alır. Türk yazılı edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilen Orhun Âbideleri, Türk dili ve edebiyatının tarihsel sürecini ve gelişimini ortaya koyması bakımından önemlidir. Şemseddin Sami’nin çalışmasından haber veren araştırmacılar, onun Thomsen’un çözümlemesinden yararlandığını söylemelerine karşın, yazarın Radloff’un eserinden de yararlandığı anlaşılmaktadır.  Şemseddin Sami, yazıtları diğer Türk lehçleri ile de karşılaştırarak kimi kelimeleri incelerken bunlara atıfta bulunmaktadır.  “köp: “Kullandığımız” “hep” lügatin kısmı olup Hakaniyece’de “köp” sözüne müsta’meldir.”, “külük: Mert diye tercüme olunan bu lügatin aslı iştiktakı böyle mezkûr meğerki Hakaniyece’de abd ve kul manasıyla kullanılır. “Külük” ile bir münasebeti olur.” “yükli: “yük” zor ve kuvvet ve “yüklü” kavi ve şedit demektir gariptir ki Çağataycada bile edat nisbet “lik” iken bu âbidelerde bizim isti’malimiz gibi “li” suretinde kullanılıyor.” Sekizinci yüzyılda Kuzey Moğolistan bölgesinde dikilen Orhun yazıtları, bir milletin istiklal mücadelesini destanlaştırmasının yanında, devleti idare eden liderin sorumluluklarını ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir. Uzun yıllar Çin esaretinde kalan Köktürklerin, bu esarete nasıl düştüklerinin ortaya konmasının yanında, esaretten kurtulduktan sonra, bir daha böyle bir akıbeti yaşamaması için neler yapması gerektiği de taşlara kazınarak ebedileştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler
Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi