Özet:

Sağlık sektörü duyguların yüksek oranda olduğu bir çalışma alanını içermektedir. Hasta ve hasta yakınları içerisinde bulundukları duruma aşina olmayabilmekte ve bunun beraberinde riskler bir hayli yüksek olabilmektedir.  Hastanın ölüm veya tedavi edilemeyecek kadar kötü durumlara düşme ihtimali bulunabilmekte, danışılan diğer doktor ve personeller mevcut tedaviye ilişkin şüpheler uyandırabilmekte ve de diğer hastaların mevcut durumu duygu durumunu olumlu ya da olumsuz doğrultuda etkileyebilmektedir. Bu süreç dahilinde duygu yönetimi süreci büyük bir önem arz etmekte ve halkla ilişkiler pratiklerinin sağlık sektöründe duygu yönetimi hususunda yol gösterici bir niteliği olduğu değerlendirilmesinde bulunulmaktadır. Çalışmada bu bağlamda öncelikle duygu yönetimi ve sağlık sektöründe uygulanma süreçleri hakkında bilgiler ardından halkla ilişkiler açısından konu hakkındaki yaklaşımlar aktarılacaktır. Son olarak ise hasta ve hasta yakınları ile yapılan yarı-yapılandırılmış görüşmelerden elde edilen bulgular sunulacaktır. Yarı-yapılandırılmış görüşmeler hastanelerdeki duygu durumlarının anlaşılabilmesi adına hasta ve hasta yakınları ile yapılmıştır. Görüşmelerde kullanılan formlar ve soruların hazırlanılmasında Lewis (2005), Smith ve Kleinman’ın (1989) çalışmalarından yararlanılmıştır. Görüşmeler sonucunda hasta ve hasta yakınlarının büyük oranda personelin kendilerine yaklaşımı ve şahit oldukları olaylardan etkilendiklerini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca ulaşılan bir başka sonuç ise devlet hastanelerinin hastalarına iyi bir tecrübe yaşatmak konusunda gerekli kaygılara sahip olmadığını göstermektedir

Anahtar Kelimeler: