Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 108
 İndirme 52
Xıx. Yüzyıl Kaynaklarına Göre Kütahya’da Edebî Muhît Üzerine Değerlendirmeler
2015
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

Anadolu uygarlıklarının beşiği kabul edilebilecek kadar zengin bir birikime sahip olan Kütahya, yetiştirdiği şairlerle her dönemde bu coğrafyanın en önemli kültür merkezlerinden biri olduğunu ortaya koymuştur. Öncelikle yüz elli sene süren Germiyan Beyliği döneminde, bilhassa Süleyman Şah’ın ve II. Yakub Çelebi’nin âlim ve şairlere önem vermesiyle şehirde ciddi bir edebî bir ortam oluşmuştur. Mevcut edebi ortam bu yüzyıllarda korunmuş ve özellikle XVI. yüzyıla kadar Kütahya’da Klasik Türk Edebiyatının en parlak dönemlerinden birini yaşadığı görülmüştür. XIX. asra kadar zayıflayarak gelen bu edebî ortamda Osmanlı siyasetçisi ve edibinin, edebiyat ve olaylara bakışı ile bir önceki dönemdekilerin bakışları arasında bazı farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir. Bu devirlerde Osmanlı'nın sıkıntılarını keşfeden ve onu kendi dairesi içinde tedavi etmeye çalışan devlet adamları ve yazarlar, medeniyet değiştirmeyi hiç düşünmeksizin topluma ait eski dinamikleri yeniden canlandırma gayretine girmişlerdir. XVIII. yüzyılın son çeyreğinden başlayarak, askerî eğitime yön veren yeni kurumlar açılmış, Yeniçeri Ocağı kaldırılmıştır. 1839’taki Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile her şeyde olduğu gibi şiirde de yeni açılımlar oluşmuş, Divan edebiyatında bulunmayan makale, tiyatro, roman, hikâye, anı, eleştiri gibi yeni edebi türler edebiyatımıza girmiştir. Her ne kadar XIX. yüzyıl yenilik hareketlerinin dönemi olsa da yüzyıllardır süren alışkanlıkların bir anda ortadan kalkması mümkün olmamış, eski ile yeni iç içe hükmünü sürdürmüştür. Bu çalışmamızda, XIX. yüzyılda yaşanan gelişmelere paralel olarak Kütahya’da pek çok şairin yetiştiğini gördük. Dönemin kaynaklarında bu şairler hakkında yer alan bilgileri ele aldık. Şairleri değerlendirirken bu dönemin edebi muhitini ve kültürel değerlerini ortaya koyduk. XIX. yüzyılda Kütahya’da yaşayan şairlerin poetikası, dünyâ görüşü, tasavvufî konumu, eserleri ve sanatkârlıkları ile ilgili pekçok bilgiyi tespit ettik. İncelemelerimiz sonucunda XIX. yüzyıl Kütahya edebî muhîtinde şairlerin yetişmesinde etkili olan üç genel çevre olduğunu gördük. Kütahya’da yaşayan şairlerin yetişmesinde etkili olan ilk çevre Memur çevresi yani devlet dairelerinin kalemleridir. San’atkarlar devlet merkezinde saray ve konaklarda, İstanbul dışında sancak merkezlerinde paşaların, beylerin emrinde ve konaklarında, şehzade saraylarında birer edebî muhit meydana getirmişlerdir. Şairlerin çoğu ya resmi görev ile ya da geçimlerini sağlamak için bu saraylara ve konaklara girmişler, buralarda himaye edilmişlerdir. Bunun karşılığında da eserler yazıp, hamilerine sunmuşlardır. Bu edebi muhitlerin en genişi, şüphesiz Saray çevresinde teşekkül etmiştir. Padişahlar ve diğer devlet adamları sanatçıları koruyup sanatla iç içe oldukları müddetçe etraflarındaki edebî muhît genişlemiş veya daralmıştır. Araştırmamız neticesinde XIX. yüzyıl Kütahyasında devlet dairelerinin kalemlerinde çalışan otuz şairin ismine ulaştık. Bu şairler Abdulaziz Efendi, Abdullah Hakkı Efendi, Abdülkadir Şükrî Efendi, Ahmed Âtıf Bey, Ahmed Şâkir Paşa, Ahmet Vasfi Erkut, Ali Süha Delilbaşı, Asım Yakup Efendi, Baharî Bey, Hacı Nurî Bey, Hacı Yahya İhyâ Bey, Hasan Bedrettin Paşa, Hakkı Bey, Hakkı Paşa, Halet Mehmed Said Efendi, Halil Edîb Bey, Hasenî, Hüsnî Bey, Kirâmî, Lebib Mehmed Efendi, Mustafa Reşid Paşa, Namdar Rahmi Karatay, Osman Nurî Paşa, Osman Seyfi Bey, Râgıb Mehmed Paşa, Seyyid Mehmed Saîd Gâlib, Seyyid Mehmed Şem'î, Sirozlu Yûsuf Muhlis Paşa ve Vahid Mehmed Paşa’dır. Asrın başında dönemin padişahlarından III. Selim’in ve II. Mahmud’un şiirle ve edebiyatla yakından ilgilendiğini, san’atkarları koruyup kolladığını gördük. Sanatkâr bir ruha sahip olan III. Selim, İlhamî mahlasıyla şiirler yazmış, Şeyh Galip başta olmak üzere döneminde yetişmiş olan bazı sanatkârları himaye etmiştir. Kütahyalı şair ve hattatlardan Abdülkadir Şükri Efendi, III. Selim’in edebî muhitinde bulunmuş hatta III. Selim, Şükri Efendi’den Hüsn ü Hat dersleri almıştır. Adlî mahlası

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Turkish Studies

Alan :   Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 11.913
Atıf : 45.080
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini