Hüseyin Kazım Kadrinin “Türk Lügati” ni bir tarafa bırakırsak, Türkiye Türkolojisinde Türk lehçeleri ile ilgili sözlük çalışmaları 1940’lı yıllarda Türkiye dışında hazırlanan sözlüklerin çevrisi şeklindedir. Bu çalışmalar uzun bir duraklamadan sonra 1980’li yıllarda yeniden başlamıştır. Hayati Develi’nin Azerî Türkçesi Lügati uzun bir aradan sonra yayımlanan ilk lehçe sözlüğüdür. Bunu Kazak Türklerine ve Gagavuzlara ait çeviri sözlük takip eder. 1990’lı yıllar Türk lehçeleri ile ilgili sözlük çalışmalarının yoğun olduğu bir dönemdir. Çoğu çevri olan pek çok lehçe sözlükleri yayımlanır. 90’lı yıllardaki bu yoğunluk 2000’li yıllarda da devam eder. Bazı yabancılar tarafından yapılan çalışmalar esas alınsa da alanındaki bütün sözlükler ve edebî eserler taranmak suretiyle oluşturulmuş kapsamlı ve profesyonelce hazırlanan sözlükler de vardır. Bu çalışmalar içinde Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü en çok üzerinde durulması gereken sözlüktür. Uygur Türkçesi hakkında Türkiye’deki ilk ve tek sözlük, Necipoviç’in sözlüğünün çevrisidir. Bugün Uygurların iki ayrı bölgede yaşıyor olmaları, her ikisinin dayandığı yazı dili ağzının farklı olması, bunların sözlükte belirtilmemesi en büyük eksikliktir. Buna çevirenin Türkiye Türkçesini iyi bilmemesi de ilave edilince, Türkiye’de yayımlanan bu ilk ve tek sözlük bir hayal kırıklığı yaratmaktadır. Buradaki eksik ve yanlışlar bize Türk lehçeleri ile ilgili yapılacak sözlük çalışmalarının nasıl olması gerektiği hakkında da ipuçları verir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|