Tanzimat döneminde Osmanlıcılık, İslamcılık gibi ideolojilerin yetersiz kalması bir anlamda iflası yeni kurtuluş yollarını gündeme getirmiştir. Bunlardan en önemlisi ise Türkçülüktür. Bu düşüncede temel olarak Türk milliyetinin Osmanlı algısından sıyrılıp kendine ait bütün bir kimlik tanımı oluşturması amaçlanır. Dönem yazarlarının Türk kimliğini keşfetmeleri onların aydın sorumluluklarına doğrudan doğruya etki etmiştir. Onlara göre, Türklük hissini sadece duymak değil duyurmak da gereklidir. Millî edebiyat çerçevesinde yapılan çalışmaların, üretilen eserlerin çoğunun amacının bu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bizim de bu çalışmada amacımız tıpkı gelenekte olduğu gibi yeni bir devletin, millî kimliğin dil aracılığıyla nasıl inşa edildiğini özellikle Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin örneğinde ortaya koymak, bunun yöntemlerini açığa çıkarmaktır. Bu bakımdan ilk bakışta bireysel gayretler gibi görülen çalışmaların aslında ne kadar planlı ve sistematik olduğunu ve tüm bu aşamaların tek bir hedef -millî kimlik- üzerinde odaklandığını fark etmek oldukça şaşırtıcıdır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|