Küreselleşmenin çok önemli boyutlara ulaştığı günümüz dünyasında, ülkeler arasındaki siyasi ilişkileri, ülkelerin özellikle dış ekonomik hedeflerinden bağımsız düşünmek neredeyse imkânsızdır. Bunun nedeni dış ticareti iktisadi kalkınmanın motoru olarak gören anlayıştır. Dolayısıyla ülkelerin özellikle başta komşuları ile olmak üzere diğer ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmeleri önemli görülmektedir. Bu bağlamda ülkeler arasında var olan siyasi ilişkilerde yaşanan her bir gerginliğin dış ticaret hacmini daraltacağı ve düzelen ilişkilerin ise dış ticaret hacmini genişleteceği beklenebilir. Dolayısıyla bu çalışmada, burada çer- çevesi çizilen ilişkilerden hareketle Türkiye-Suriye ilişkileri ekseninde konu analiz edilmektedir. Ana hatlarıyla ve net çizgiler çizememekle birlikte, bir dönemlendirme yapılmaya çalışılırsa, Türkiye-Suriye ilişkilerinin, 2000-2010 dönemi haricinde genellikle gergin olduğu söylenebilir. Bunun iki ülke arasındaki dış ticarete yansıyıp yansımadığı değerlendirildiğinde, yukarıda ifade edilen beklentiyle paralel olarak ilişkilerin iyi gittiği dönemlerde dış ticaret hacminin de genellikle olumlu geliştiği söylenebilir. Ancak yine de iki ülke arasında gerçekleşen dış ticaretin gerçek potansiyelinin oldukça altında kaldığı görülmektedir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|