Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 155
 İndirme 78
Evaluation Of Critical Periods During The Development Of The Personality In Terms Of Religious Education
2018
Dergi:  
ODU Journal of Social Sciences Research
Yazar:  
Özet:

Abstract Kişilik Gelişimindeki Kritik Dönemlerin Din Eğitimi Açısından Değerlendirilmesi  Kişide istenilen yönde davranış değişikliğini hedefleyen eğitimin, bunun yollarını ve imkânını psikoloji biliminin sağladığı verilerden elde etmesi gerekmektedir. Eğitimin ihtiyaç duyduğu şey, araştırma kanıtlarına ve test edilmiş teoriye dayanan bir dizi bilimsel olarak geçerli öğretim metodudur. Bu ihtiyacın karşılanmasında yardım, tam da psikolojinin sunması gereken verilerden gelmektedir. Psikoloji biliminin sağladığı veriler, belli davranışların belli dönemlerde kazanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Zira insan hayatında bazı uyarıcıların etkisiningüçlü olduğu zaman dilimleri bulunmaktadır. Bireyin gelişim sürecinde belli dönemlerinin karakterine uygun oluşturulacak etkiler, gelecekteki gelişim üzerinde oldukça önemli olacaktır. Bu dönemlerin öncesinde ve sonrasında oluşan etkiler ise bireyin gelişimine katkı sunmayacağı gibi zaman zaman olumsuz sonuçlar da doğuracaktır. Farklı psikanalistler tarafından ortaya konulan teoriler de, insanın gelişiminin belli dönemlerinin, hayatın bir dönüm noktası niteliğinde kritik bir öneme sahip olduğunu ortaya koymaktadır. İlk kişilik kuramı olma özelliğini taşıyan Psikanalitik yaklaşım, kişilik gelişimine ve eğitime dair önemli veriler sunmaktadır. Dikkatle incelendiğinde, Psikanalitik kuramların dinî ve ahlakî gelişim açısından da dikkatlerden kaçırılmaması gereken bilgiler sağladığı görülecektir. Psikanalitik yaklaşımın özellikle dört döneme kritiklik uyarısı yaptığı söylenebilir. Bunlar; ilk çocukluk dönemi, ergenlik dönemi, orta yaş ve yaşlılık dönemidir. Bu dört dönemden ilkinin sonraki dönemler için temel; diğer üçü için ise karakterleri gereği kırılma noktaları olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra üst-benlik gelişimi ve bilinçaltı kavramlarının da din eğitimi açısından önem taşıdığı söylenebilir. Freud ve Adler ilk beş yaşın kritik önemine vurgu yaparak kişiliğin bu yaştan itibaren değişmeyeceğini dolayısıyla din ve ahlak eğitimi bakımından çocuğa kazandırılması arzulanan tüm tutumların beş yaşına kadar verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadırlar. Bu psikologların ileri sürdüğü teori doğrultusunda, çocuğun gelecek hayatının mimarı anne ve babası olacaktır. Ebeveynin bu süreçte, doğru ve etkili dinî ve ahlakî eğitimin yanında, çocuğa örnek olacak güzel davranışlar sergilemeleri, belki de bireyin hayatında oluşturacağı izler bakımından silinmez bir karakterin kazınmasına imkân sağlayacaktır. Bireyin özdenetimi olarak tarif edebileceğimiz vicdan, Freud’a göre ilk beş yaşına kadar ana hatlarıyla şekillenmektedir. Bu süreçte anne ve babaların çocuklara koyacakları kurallar, güzel, çirkin, doğru, yanlış vb. değerlendirmeler, çocuğun vicdan oluşumunu etkileyecektir. Doğru ve güçlü bir vicdan oluşumu ebeveynin çocuğa doğru yaklaşımlarıyla ilişkilidir. Bu nedenle anne ve baba eğitimlerinin yaygınlaşması, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumların kadınlara yönelik yaygın eğitim faaliyetleri içerisinde ilk çocukluk döneminin özelliklerini kavratmaya yönelik eğitimler verilmesi sağlıklı bir toplum açısından önemlidir. Ruhsal bakımdan sağlıklı bireylerin yetiştireceği çocukların, daha mutlu ve sağlıklı yetişeceği gerçeğinden hareketle, kadınların çocuk gelişimi üzerindeki bilgilendirilmelerinin tesirinin daha sonraki yıllarda da sürüp gideceği unutulmamalıdır. Bilinçaltı, birçok psikolog tarafından eleştirilse de hiçbir bilimsel teori ile yanlışlanmamıştır. Dolayısıyla hala geçerliliğini koruyan bilinçaltı teorisi doğrultusunda, insanlar birçok etkilenme girişimine maruz kalmaktadır. Çocuğun ebeveyninin ve yetişkinlerin istemedikleri halde, adeta bir işgal denecek nitelikte subliminal mesajlara maruz bırakılması, her ne kadar kabul edilmese de bir gerçektir. İzni ve onayı olmadan adeta çocukları, gençleri ve yetişkinleri kodlar gibi, davranışlarına bilinçsizce etki edecek bir kısım olumsuz ve istenmedik bilgiler yüklenmesine karşılık, gelecek hedeflerine ve sağlıklı bireyler yetiştirmeye dönük, çocuklar için ebeveynlerin bilgisi ve isteği doğrultuda, bir kısım olumlu bilinçaltı mesajlarının verilmesi, bu alanın boş bırakılmaması, bilinçaltı gerçeğine sırt dönülmemesi bağlamında önem arz ettiği söylenebilir. Psikanalist ekolün ortaya koyduğu önemli verilerden biri de ilk beş yaşın verimli bir şekilde geçirilmemesi halinde her şeyin bitmediğine dair kapının açık bırakılmasıdır. Psikanalitik ekolün önemli simalarından biri olan Sullivan’ın ilk çocukluk dönemini, üzerinde dikkatle durulması gereken kritik dönemlerden biri olarak addetmesi, okulun ve dolayısıyla öğretmenlerin çocuğun kişilik gelişimi üzerinde ne kadar önemli bir role sahip olduklarını gün yüzüne çıkarmaktadır. Geçmiş kritik dönemin hatalarının giderilmesinde önemli bir gelişim dönemi olan okul çağında özellikle din dersleri ve değerler eğitimine yönelik faaliyetler önem arz etmektedir. Bu dönemin daha verimli hale getirilmesi, ruh sağlığı yerinde, güçlü kişilik ve sağlam bir karaktere sahip bireylerin yetiştirilmesi sürecinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin daha erken sınıflardan itibaren programa dâhil edilmesi kritik bir öneme sahiptir. Ergenlik dönemini tüm gelişim dönemleri içerisindeüst noktaya taşıyan ve bir dönüm noktası olarak gören Erikson, psikanaliz ekolü içerisinde kişilik gelişimi ve değişimini hayat boyu süren bir serüven olarak görmektedir. Erikson, ileri sürdüğü teorisiyle dikkatleri ergenlik dönemine çekmeyi başarmıştır. Hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin bu dönemin kırılgan yapısını bilmesi ve ergene doğru bir şekilde rehberlik etmesi, gencin gelecek yaşantısı üzerinde tartışılmaz bir öneme sahiptir. Bu dönemde genç, adeta okyanusun içerisinde elimizden kaymak üzere olan balık gibidir. Yanlış bir hareket, onun okyanusta kaybolup gitmesine yol açacaktır. Ergenlik döneminde aileden çok çevrenin önem kazanması, gence çevresinde bulabileceği güzel örneklerin sunumunu gerekli kılacaktır. Bu dönemde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi öğretmenlerine de önemli roller düşeceği söylenebilir. Bu dönemin fırtınalı havasına uygun, rehberlik ve arkadaşlık ilişkilerinin baskın olduğu, kucaklayıcı bir tavrın gencin elden kayıp gitmesi önünde önemli bir fonksiyon icra edecektir. Bu dönemin aileden çok okul çevresinde yaşandığı göz önüne alındığında, okulun sağlıklı bir birey yetiştirmedeki görev ve sorumluluğu daha net anlaşılacaktır. Psikanaliz ekolünde güzel olan şey, her şeyin bitip tükenmemesi, her yanlışın revize edilebileceği bir başka fırsatların verilmesidir. İşte orta yaş dönemi de böyledir. Jung’un ayrıca önem verdiği, insan hayatında kritik dönemlerden biri olarak kabul ettiği orta yaş, geçmişte yaşanan bazı olumsuzlukların izlerinin silinmesi için adeta bir son çıkıştır. Bireyin, Jung’un gölge olarak adlandırdığı, bastırdığı, istemediği, karanlık yönüyle yüzleşmesi ve geçmişiyle hesaplaşması dönemini kapsayan orta yaş, bireyleşmenin ve olgunluğa ulaşmanın kapısıdır. Bu dönemde kişiye sunulacak dinî desteğin, kişinin bilinçaltında kaybolup gitmesine engel olacaktır. Bilinçaltının zenginliğini tanıma fırsatını yakalayan, geçmişini olduğu gibi kabul etme olgunluğuna ulaşan birey sağlıklı bir ruh haliyle yaşlılık dönemine geçebilecektir. Bu dönemin okul çağının dışına çıkması, yaygın din hizmeti veren kurumların ilgi göstermesi gereken kritik bir dönemeç olmasına yol açmaktadır. İnsan yaşantısının adeta son durağı ise gelişim dönemleri içerisinde yaşlılık dönemidir. Bu dönemin kendisine özgü ödevleri yine bu dönemi kritik hale getirmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde yaşanması, benlik bütünlüğü kazanmak ruh sağlığı bakımından son derece önemlidir. Aksi durumda ise kişi, umutsuzluğun yol açtığı nevrozların, korkuların ve kaygıların esiri olacak, hayatının son dönemleri ıstırapla dolu günlere dönüşecektir. Bu dönemde yaşlı bireye verilecek dinî ve manevî danışmanlık, yaşanan ömrünün anlam bulması ve mutlu son ile noktalanması bakımından büyük önem arz etmektedir. Sonuç olarak, kişilik gelişimi her bir evresi büyük bir titizlikle ele alınması gereken bir süreci ifade etmektedir. Çocukluk döneminden başlaması ve hayat boyu devam etmesi gereken dinî ve ahlakî eğitimin, toplumun ruh sağlığı ve mutluluğu bakımından büyük öneme sahip olduğu söylenebilir. Psikolojinin ortaya koyduğu veriler dikkate alınarak sunulacak din eğitiminin, hedeflenen başarıya ulaşacağı beklenirken, insanın gelişim dönemlerini, bu gelişim sürecindeki kritik evreleri göz ardı edecek yaklaşımın ise arzulanan başarıya ulaştırmayacağı söylenebilir. Bununla birlikte, hayat boyu gelişim çerçevesinde sunulacak din eğitiminin, sadece okul ile sınırlı olmadığını da söylemek gerekir. Sağlıklı, mutlu bir toplumun inşasında aile, okul ve yaygın din hizmeti sunucuları adeta bayrak yarışı gibi bireyi, kendi döneminin hedeflenen dinî bilgi ve becerilerini kazandırarak bir sonraki aşamaya taşıması gerekir. Toplumun bu kurumları arasında kurulacak güçlü bir bağ ve bilgi alış verişi, görev ve sorumlulukların istendik düzeyde yerine getirilmesinde önemli rol oynayacaktır.  Anahtar kelimeler: Din eğitimi, kişilik gelişimi, kritik evreler, Psikanaliz, bilinçaltı 

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler










ODU Journal of Social Sciences Research

Alan :   Eğitim Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 965
Atıf : 7.376
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini