Oryantalizmi ilk olarak Edward Said formule etmiş ve tartışmıştır. Kendisi bunu yaparken daha çok İslam veAraplara karşı yaklaşımlara yoğunlaşmış, bunun için de Batıda yazılmış edebi metinleri incelemiştir.Oryantalizmi tanımlaması açısından alana yaptığı katkı paha biçilmezdir. Bu makale ise on altıncı yüzyıldanmodern zamanlara kadar ki dönemde Batının Osmanlı İmparatorluğunu, özellikle Osmanlı yönetim biçimini, nasılalgıladığına konsantre olacaktır. Amacı Avrupa metinlerinde Osmanlı yönetimini tanımlarken karşılaşılanOryantalist eğilimleri göstermektir.Makale ilk olarak on altı ve on yedinci yüzyıl seyyahlarının metinleri arasından seçilmiş bazı eserlerideğerlendirecektir. Bu inceleme sonucu göstermektedir ki Osmanlı İmparatorluğuna karşı teorik tabandan yoksungenel bir yaklaşımın bu dönemde var olduğudur. Seyyahlar imparatorluğu tiranlık olarak değerlendirmiş fakattiranlığın tanımını son derece muğlak bırakmışlardır. İkinci bölüm, Aydınlanmacı düşünür MontesquieununDoğulu despot modelini inceler. Montesquieu en kötü yönetim biçiminin Doğulu despotism olduğunu ve bununen iyi örneğinin Osmanlı İmparatorluğu olduğunu iddia etmiştir.Son kısımda Max Weberin Sultancılık fikri incelenmektedir. Makale Osmanlı İmparatorluğuhakkındaki Oryantalist yargıların Weberin onları içselleştirmesiyle nasıl modern sosyal teoriye taşındığınıgöstermektedir. Weber yeniçeri ordularının köleliğini temel alarak Osmanlıdaki yönetimin de toplumundaözgürlüklerden uzak olduğunu savunmaktadır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|