
Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Yazarlar: Engin ARIKAN
Konular:Hukuk
Anahtar Kelimeler:Çevrecilik,Doğanın içkin değeri,Doğa ve kendini gerçekleştirme,Sığ ekoloji,Derin ekoloji,Pasif direniş
Özet: Doğa, düşünce tarihinin başından itibaren filozofların üstünde durduğu bir konu olmuştur. Tıpkı diğer düşünce biçimleri gibi çevrecilik de çatısı altında birçok özgün kuramı barındırmaktadır. Arne Naess, çevreci düşüncede “derin ekoloji” yaklaşımını temsil etmektedir. Derin ekoloji, ekolojik sorunların temelinde insan merkezli modern düşünce sisteminin yer aldığını ifade etmiştir. Bu kapsamda derin ekoloji, insan merkezli düşünce sistemi yerine doğa merkezli yeni bir düşünce sistemini önermiştir. Naess kuramında doğanın insanın kendisini gerçekleştirmesi sürecindeki rolüne ve modern toplumların doğaya olan bakışının yanlışlığına dikkat çekmiştir. Yazara göre doğanın araçsal değil, içkin bir değeri vardır ve insanın gerçek anlamda gerçekleştirebilmesi için doğa ile buna uygun bir ilişki kurması gerekmektedir. Bu düşünce sistemi çevreci düşünce ve çevre hukuku açısından önemli ve yeni bir çıkış noktası sağlamaktadır. Günümüz çevreci düşünce ve çevreci hukuk her ne kadar belli ilerlemeler ve korumalar sağlasa da yaklaşan yıkıma tam manasıyla bir çözüm getirememiştir. Bu yaklaşım, süregelen başarısızlığın sebepleri ve gerekli çözümlere dair özgün önerilerde bulunmakta ve pasif direniş stratejisi ile toplumsal değişimi gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.