Günümüz batı toplumlarının seküler bir anlayışı benimsemelerinde kökleri Aydınlanma, Rönesans ve Reform hareketlerine dayanan bilim ve din arasındaki tartışma önemli rol oynamıştır. Bu iki alan arasındaki ilişkinin niteliği üzerine yapılan tartışmalar dinin doktrinsel, metafiziksel ve metodolojik-yaklaşımsal yönlerinin bilim ve bilimsel düşünceyle uyuşmazlık içinde olduğu ekseninde gerçekleşmiştir. Bunun yanı sıra entelektüel ve bilimsel çevrelerde süregelen bu tartışma eğitim alanına da yansıyarak, okullardaki din eğitim anlayış ve uygulamalarının da bilimselliğe ve bilim eğitimine aykırı unsurlar içerip içermediği sorgulanmaya başlanmıştır. Bu konudaki en temel soru ise ‘bilimsel anlayışın gelişmesinde din eğitimi engel midir?’ sorusudur. Bu soru karşısında din ve bilim eğitimini uzlaştırma çabası olarak bilimsel din eğitimi yaklaşımı ön plana çıkmıştır. Bilimsel din eğitim yaklaşımı, fenomenolojik bir tarzda dine yaklaşmayı ve dinlerin temel doktrinleri ile metafizik unsurlarını dışlayan bir ahlak eğitimini öngörmektedir. Diğer taraftan ülkemizdeki din öğretimi yaklaşımı; bilimi ve bilimsel düşünceyi önemseyen, öğretim programın geliştirilmesinde dini bilimsel bir çerçevede değerlendiren, ahlak eğitimine din öğretimi içerisinde yer veren, İslam’ın bilimi ve bilimsel düşünceyi desteklediği savunan bir din eğitimi yaklaşımına sahiptir. Bu bağlamda bilimsel din eğitimi yaklaşımının ülkemizde uygulanan din öğretimi ile bazı noktalarda benzerlikler gösterdiği görülmekle beraber farklı açılardan büyük oranda ayrışan bir çerçevenin varlığı ortadadır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|