Bu çalışmanın amacı, eski Yugoslavya’yı oluşturan Federe Devletlerden Sırbistan içerisinde özerk bölge konumunda bulunan Kosova’nın tek yanlı bir kararla 17 Şubat 2008’de bağımsızlık ilan etmesinin self determinasyon hakkı ile çelişip çelişmediğini incelemektir. Nüfusun büyük çoğunluğunun Arnavutların oluşturduğu Kosova, Tito iktidarı döneminde ve sonrasında baskı altında tutulmuş, temel hak ve özgürlükleri sınırlandırılmıştır. 1989 yılında özerk bölge statüsü Sırbistan yönetimi tarafından ortadan kaldırıldıktan sonra Kosova’da polis devleti uygulamaları ve şiddet hareketleri artmıştır. Bir soykırım yaşanmaması için NATO tarafından Kosova’ya hava operasyonu düzenlenmiş, ardından BM Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararıyla bölgede uluslararası yönetim kurulmuştur. Sekiz yıl süren BM ve NATO yönetiminin ardından Kosova, Martti Ahtisaari Planı çerçevesinde bağımsızlık ilan etmiştir. Bu karar, her ne kadar uluslararası hukuk bakımından sorunlu ise de, meşruiyetini 1244 sayılı karardan almaktadır. Kosova halkına karşı Sırbistan yönetiminin soykırım boyutlarına ulaşan şiddet hareketleri bağımsızlık kararının geniş biçimde desteklenmesine neden olmuştur. Devletlerin sınırlarının değişmezliği ve toprak bütünlüğü ilkesi ile uyumlu olmamasına rağmen Priştina Parlamentosunun bağımsızlık kararı, self determinasyon uygulaması olarak kabul edilebilir. Nitekim 2015 yılı sonu itibariyle 111 devlet Kosova’nın bağımsızlığını tanımıştır
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|